insanda geçmeyen bir sinir bırakır.yani ben öyle hatırlıyorum yaklaşık 5 senedir kimseyi sevmediğimden.çakıp geçerseniz sorun olmaz arkadaşlar.üzülmezsiniz.
atanamayan at ile hayat dersleri sona erdi.
yaptığı kabahatin boyutuna bağlı olarak gözden ve kişiliğinin kişi gözündeki özünden düşmesi durumudur. affı olmayan sözlerin veyahut eylemlerin neticesinde, kişinin kişiye olan saygısının ve sevgisinin yitisine maruz kalacaktır. gerekli tahliller yapıldıktan sonra, ilişkiye halel getiren bu kişiye karşı yapılacak en mantıklı eylem sessiz kalıp, uzaklaşmaktır. şayet olmuyorsa, terennüm ile "siktir" çekmek haktır. bahsi geçen nefere bu amiyane tabir müstahaktır.
değer verdiğimiz kişilerin yaptığı bu isabetsiz tavırların neticesinde körelmemek, taşlaşmamak mümkün müdür? namümkündür! ağacın kabuğuna çiviyi çak, akabinde ondan af dile.. kimi kişi yüreğine yenik düşüp affetse de, o çivinin izi yüreğinden asla silinmeyecektir. silinemez. beyin dediğimiz yağ dokusu, bunu asla ve kat'a unutmaz. yani, değer kaybıyla sürdürülecek olan bir ilişki söz konusu olacaktır.
ardınıza dönün ve bakın; nice kişiler maziye karışmış..
öfke patlaması anlarında hissedilebilir duygudur. bu geçici duyguya güvenip gemileri yakmamak gerektir. birkaç saat ya da gün içinde ani verilmiş karardan ötürü büyük pişmanlık ve üzüntü yaşamanız mümkündür.
seven insan bir anda soğuyamaz, soğudum sanması öfkesinden ya da başka hislerden ötürüdür. gerçekte soğuma evresi yavaş yavaş gerçekleşir.
başıma gelmişliği vardır. çok sevdiğimi düşündüğüm insandan bir anda soğuyabiliyorum.
ne yapıyorum ben ne işim var bunun yanında diyebiliyorum.
sonra ayrılmak için 40 takla atıyorum. soğuk duş etkisi yaratmıyor değil.
basitliğini gördüğünüz andır o. birden gözünüzden düşer, düştüğünü görürsünüz resmen. hatta kalkamayacağını da bilir, acırsınız da azıcık. yazık lan, ne çok sevmiştim seni, mal, dersiniz.
fazla muhabbetin tez ayrlık getirebilitesi vardır. bir insanı ne kadar çok tanırsanız o kadar az seversiniz gibi laflar var.
atalarımız yememiş içmemiş bu tip konularda sözler etmişler.
bizim oralarda çok fazla birlikte takılmaya "aynı deliğe işemek" denir.
bi adamla uzun süre aynı deliğe işemek bi zaman sonra kişilerin çirkinleşmesine, daha az toleranslı olmasına neden olur.
siz de sevdiğiniz gül gibi arkadaşınızdan eşinizden dostunuzdan soğursunuz doğal olarak.
gözden ırak olmak lazım azcık. gönülden ırak olur da demiş atalarımız ama neyse onu bi başka başlıkta inceleriz.
insan ölüsünden beter bir ağız kokusuna sahip olduğunu farkettikten hemen sonra çok cıvık ve yakışıksız bir hareketini görürsünüz ya? işte o kişinin gözünüzden aşağı düşüşünü seyredersiniz iğrenç mimik ifadeleri eşliğinde. artık çevreden, sağdan soldan gelen bütün kötü kokularının kaynağının yine o kişi olduğunu sanırsınız.
birgün msnde konusuyoruz bana web cam acsana dedi ve sogumama sebep olan diyalog;
b: ben
o: o
b:yok askim ya simdi ugrastirma beni ev haliyleyim
o:ya nolucak hadi ac kamerayi
b:yavrum altimda bi sortum var baska birsey yok simdi giyinemem ben
o:ya nolucak sanki ya ac hadi kamerayi
b:lan sacim basimda daginik lan vasat haldeyim simdi sonra acarim
o:hadi ya ac iste kamerayi
-----kamera acilir ve sonraki diyalog-------
o:iiyy o ne öyle killi killi bacaklarin ya
b:lan hic mi görmedin önce zaten killiydi
o:simdi daha bi killi olmus gögsün filan saca bak ya
b:kizim delirtme beni sikicem bi tarafina mal mal konusma dedim ben sana
o:ya ama varya kusasim geldi resmen o ne öyle ya bacaklara bak
b:siktir git lan bi daha arama beni bitti.
--------msn kapanir kiz artik sutlanmistir----------