gökyüzüne yazılmış cevapsız sorudur. kafanı kaldırıp gökyüzüne baķtığında alel acele yazılıp silinen bir şeyi görüyo musun sen de zaman zaman? kuşların kanatlarında, bulutlarda, güneşte, ayda ve daha fazlasında cevabını aradığın soru bu değil mi? ama bu yalnızlık birçok şeyin cevabını bize göstermiyor. çok sevdiğimiz zaman gözümüz gerçekten herkesin gördüğü köşeli harfleri görmüyor olabilir, evet olabilir. ben şimdi dirseğimi dayadım balkonun soğuk granit mermerine bu sorunun cevabını düşünüyorum. bulamam diye bi kaygım olur mu olmaz mı onu bile bilmiyorum. benden başka sesimi duyan kimse yok hissini yenmeye çalışırken. bi yandan horoz ötüyor arka mahalleden çılgınca, saat 03.30 sesimi duyan sanki sadece o...
erkek kardeşi evlenmiştir. onun evlenmesi yalnızlığımı daha da derinleştirdi, cidden koydu. fakat bu sevdiğin bir kadının bıraktığı yalnızlığı da silmiyor..sadece yalnızlığını tek bi insana bağlamaktan sıkıldığını ve gerçekte durumun pek de öyle olmadığını anlıyorsun. ama bi süre. kalıcı yalnızlıklar var biliyorsunuz. geçmez, dinmek bilmez.
Neden olacak sevdiği için doğanın bir kuralı gibidir bu dişilerden örnek verirsek hem kendini çok seven, sahiplenen sadık bir erkek isterler ama buluncada aman nasıl olsa bana kör kütük aşık deyip kıymetini bilmezler e tabi doğal olarak kazık yine seven erkeğe girer.