kendinizi görünmez ama bir o kadar da ağır, nefesinizi kesen topraktan bir tabakanın altında can çekişmeye bile gücünüz yetmezken buluverdiğiniz durum.
Yıllarca aklımı kurcalardı , annem ya da babam ölse onu o mezara hangi halet-i ruhiye ile koyarım diye. inanın aklınızda tek bir şey oluyor. Sarsmadan ve rahat bir şekilde nasıl koyarım yerine. Elinizden kayarsa canının acıyacağını zannediyorsunuz. ilk toprağı atarken de dilinizden tek bir şey dökülüyor. Rahat uyu anne. *
Tanım: Acı olmayan ama tarifi de olmayan bir duygudur.
Gariptir.Beyaz örtüyü gördükten sonra insanların yüzünde ki gerçek savunmasız duyguları görmektir.Uzunca bir süre salak bir rüyanın içinde yaşıyorum hala dedirten parça lime ettiren bir hezeyandır.
ölmek sorun değilde öldüğünü görmek. ölümü tatmış olsaydım ölümden beter derdim ama bilemiyorum. yaşadıgım en büyük acı olarak aklımda kalan tek şey. bu başlıkları allahtan gündüz gözüyle görüyorum. yapmayın etmeyin yazıktır.
ilginçtir.
konuşamazsınız bir kere. konuşup ne yapacaksınız ki?
ağlayamazsınız. belki değişir o.
ben ağladım. hem de hiç durmadan, saatler boyunca.
onun yerinde keşke ben olaydım da görmeyeydim bu günü dersiniz.
ama öyle olmaz tabi.
bir tarafınızı aldığı için o, hep eksin kalırsınız..
sonrasında her gün kabristana gitmektir. acaba üşüyor mu, korkuyor mu karanlıktan diye düşünmektir.
insanın bu durumda bir an önce kendini toparlaması gerekir delirmemek adına.
Dünyadaki en büyük acılardan biridir, düşüncesi bile insanı çok üzer ve hemen o kişiye bir sevgi doğar içimizde. eğer sevdiğiniz birisine kızgınsanız ve bunu düşünürseniz kızgınlığınız geçer.
insanın karnında o tarif edilemez yumrudan yaratır. içi bazen hüzünle dolar bazen öfkeyle bazen sitemle o yumrunun. Keşke rüya olsa bu uyansam dersiniz ama değil ne yazik ki gerçekten ağlayasın gelir keşke bir gün daha dersiniz ama çok geç hayat vurdumu çok pis vuruyor.