1946 yılında uygulamaya geçildiği yalanı söylenen yaşamdır. maalesef türkiye hiçbir dönemde çok partili döneme geçememiştir. demokratik hayat ilerledikçe, geliştikçe siyasi yaşamda çeşitli görüşler yer almaya başlar ve çok partili sistem yerleşir. fakat türkiye ne zaman farklı partilerin olduğu bir döneme yaklaşmaya başlasa bir darbe olmuş ve tüm partiler birbirinin aynı olan partiler haline dönüşür. türkiye içinde bulunan tüm partiler birbirinin aynıdır. sadece kadrolar değişir. değişik yalanlar söylerler. aslına bakarsanız hep aynı görüştedirler. bugün bakınız, çok farklı uçlar gibi görünen mhp ve chp arasında ne gibi bir fark var? kadrolarında farklılık dışında ikisi de milliyetçilik konusunda muhafazakar iki parti... türkiye anayasası ve siyasi partiler kanunu sadece belirli kurallar içinde olan partilerin yaşamasına izin verir. seçmene değişik seçenekler sunulmaz. o yüzden öyle bir partiler kanunu vardır ki liderlerin seçtiği insanlar milletvekili olabilir. bunu yanlış görebilirsiniz, lider egemenliğini kötü bulabilirsiniz, ancak o halde bir milletvekilinin söylemleri nedeniyle neden parti kapatıyorsunuz sormak lazım... her darbe bir anayasa yapmış ve değişik görüşleri yok ederek tek partinin değişik adlarda bulunmasına izin verilmiştir. o parti programının dışına çıkan partiler ise kapatılmıştır, kanunlar değiştirilerek kapatılması engellendiğinde darbeler yapılarak tüm siyasi hayata reset çekilerek dormat atılmış ve aynı işletim sistemi geri getirilmiştir. türkiye'de siyasi hayat ve siyasi partiler hala türkiye cumhuriyeti kurulduğu günkü partilerden ibarettir. bir chp ve ona karşı kurulan serbest fırka... türkiye'de demokrasi olmadığını söyleyen yabancıların söylemek istediği farklı görüşlerin temsil edilemediği ve her zman susturulduğudur. venedik kriterleri deyin, aihm kararları deyin avrupa birliği komisyonu deyin, kim olursa olsun dedikleri şey sabit; demokratik iseniz her türlü görüşün millet önüne gitmesine izin vereceksiniz ve şiddeti desteklemediği sürece o görüşlerin yaşamasına izin vereceksiniz... şimdi bazıları refah partisinin kapatılmasını aihm'in kabul ettiğini ve şiddet dışında da parti kapatabildiğini iddia edecektir. maalesef bu olay oldukça farklıdır. bizim kamuoyumuzda olayı saptırmak için çok güzel kullanılmaktadır. o mahkemeye bakarsanız türban kararını da görüşen mahkemede yer alan bir türk hakimin zorlamasıyla refah kapatılması ve türban yasağının doğruluğunu kabullendiğini görürsünüz. işin ilginç yanı o kararları zorla aldırtan türk hakimimiz milliyet gazetesinde yazarlık yapmakta* ve aihm'in parti kapatma konusunda görüşünü refah partisinden örnek göstererek aktarmakta. buna ikiyüzlülük denir. sanki o mahkemede o kararı aldırtan kendisi değilmiş ve sanki başkalarının verdiği bir kararmış gibi aktarmak her insan tarafından ikiyüzlülük olarak değerlendirilir. basit bir örnekle açıklayayım. ben siyasi görüşüm nedeniyle chp'nin kapatılmasını istiyorum. diğer iki yabancı ile birlikte karar vereceğiz. karar oy birliğiyle olması gerektiğinden diğer iki hakim uzun süre dirense dahi benim geri adım atmamam dolayısıyla dava uzuyor ve en sonunda yabancılar benim istediğimi yapıyor. sonra ben memlekete dönüyorum ve aihm chp'yi kapattı diye yazıp çiziyorum. bu ülkede ne zaman partiler kapatılmayacak o zaman ülkede demokrasiden bahsedilir. demokrasilerde düşünceler yasaklanamaz. ne kadar berbat olsa bile yayılmasına izin verilir. bir kararın berbat olup olmadığına veya iyi olup olmadığına karar verecek olan mahkemeler değil halktır. sadece önemli bir nokta var. şiddet kullanarak zorla(demokrasi dışı bir yöntem) insanların bir görüşü desteklemesi istenmesi veya başka partiyi seçenlere şiddet uygulamayı desteklemesi siyasi parti kapatma sebebidir.
ali sirmen az önce bir örnek vererek çok güzel açıkladı. yıldırım gürses çok sesli türk müziği yaptığını iddia edermiş. ali sirmen ise bir sürü değişik enstruman kullanarak tek ses çıkarttığını söyledi. türk siyasetinin de aynen böyle olduğunu söyledi. aynen katılıyorum. bu adama katılacağımı rüyamda görsem inanmazdım.
alkolün su gibi aktığı, eğlencenin sabahlara kadar sürdüğü, elde malibular, seçim sistemindeki aksaklıklar mı ararsın, kamulaştırma muhabbetleri mi ararsın bir sürü sıkıcı konunun keyifle tartışıldığı, gündeme getirildiği yaşam tarzıdır. *