Yeni çıkacak yasaya göre, somut delillere dayanmak zorunda olan arama yetkisi artık "makul şüphe" seviyesine indirilerek polisimizin eline verilecek. Şimdi bana terör tedbirleri bunlar diye içten içe sivrilenler olabilir. Onu da özgürlükleri kısıtlamadan önce terörü dağdan şehire indirenleri istikrar istikrar diye destekleyenler düşünsün.
Oldukça yumuşatılmış bir tabirle "Makul Şüphe"nin sınırı eğer vicdan olacaksa, yaşadığım yıllar boyunca hep vicdansızlık tablolarına şahit olduğum ülkemizde yine çok canlar yanar.
Terör hepimizi etkileyen sorun. Ancak bu sorunu ortaya çıkaran, büyümesine göz yuman ve kaymağını yiyenler hep ülkeyi yönetenler ve o yöneticilerle gizli kapılar ardında sevişen dış kaynaklar oldu.
Halk Türk-Kürt ayırımına düşüp birbirini kırmadı. inşallah bundan sonra da bu olmayacak. Son çıkan olayın temeline bakın içinde yine mezhep ve terör örgütleri çatışması var. Buradan mağduriyetler yaratıp ülkenin bölünmesi, terör elebaşına özgürlükler sunulması gibi çıkarımlar yapılmaya başlandı bile.
Şuradaki gibi: http://www.gazetevatan.co...tartismali-687219-gundem/
Tüm bu gelişmeleri toparlamak adına sunulmaya çalışılan bu baskıcı yaklaşım, ülkeyi çağdaş özgürlük standartlarından hızla uzaklaştırıyor.
insanları daha kolay, sorgusuz sualsiz yakalamak adına çözüm olarak bulunan bu yasa, keyfi uygulamalarla masum insanları da etkileyecek yeni acımasızlıklar getirebilir. Herkesi geçmişte muzdarip olduğu bu acımasızlıkları gözden geçirmeye davet ediyorum.