allah düşmanımın başına vermesin dedirten kadındır. yeni tanışıldıysa fazla yüz verilmemesi, sorularına mümkünse cevap verilmemesi gereken kadındır.
kalacak yeri olmadığı için bir günlüğüne bende kalmasını isteyen dostum dediğim insanın arkadaşıydı. herşey yolunda gidiyordu. televizyon seyrediyoruz, kendi çapımızda kısa yorumlarda bulunuyorduk reklam aralarında o kadar. neyse
detaya girmeden olaya geçiyorum. facebook'tan birisinin resmini göstermesiyle başladı:
- bak bu emre. emniyet müdürlüğünden istifa etti. şimdi müzisyenlik yapıyor. aslında en iyisini yaptı. memurluk nereye kadar. gerçi özel sektör gibi değil garantisi var ama çocuğunda idealleri var. sakarya caddesinde barlarda çalıyor. çok güzel sesi var, bayılıyorum vallahi. birgün beraber gidelim dinlemeye. geçen sene ben bir kadınla eve çıkmıştım çankaya'da. bir iki ay böyle takıldık falan sorunları vardı bende moral olması açısından sürekli onunla konuşurdum falan işte. birgün eve iki tane adam geldi. kim bunlar diye sormama kalmadan kadın beni mutfağa çağırdı ve genç olanın benden hoşlandığını, adamla birlikte olursam bana para vereceğini söyledi. saçmalama falan dedim. sonra ben evden ayrılmaya karar verdim. bir gün geldim eve topladım bütün eşyalarımı tam çıkıyorum evden, televizyonu nereye götürüyosun diye sordu kadın. ben bunu kendi paramla aldım ve götürüyorum dedim nafile. kaç aydır kira vermiyosun zaten televizyon kalsın demez mi. gerizekalı karı ben oranın kaç kere aidatını, suyunu, elektriğini yatırdım hiç oralı olmadın dedim dinlemedi. çingenelik onda kalsın, lanet olsun dedim çıktım. iki üç gün sonra avrupa'dan aldığım çizmemi orda unuttuğum aklıma geldi. gittim çizmemi almış saklamış, vermiyo kahpe karı. herşeyimi al çizmemi ver dedim yine vermedi şıllık. neyse işte bu emre o evden ayrıldıktan sonra kendisinde misafir etti beni bir iki ay. canım benim çok severim çok iyidir. ama evde iki yabancı gibiydik. o gelir gelmez odasına geçerdi. zaten sabaha karşı geliyordu eve bende sabahın köründe evden çıkıyordum. o kadar süre boyunca oturum şöyle bi muhabbet etmişliğimiz yoktur.
- akıllı çocukmuş. benim uykum geldi iyi geceler.
not: yukarıdaki konuşma özetlenerek kaleme alınmıştır.
şöyle bir espri vardır argoda: "erkekler iki kafası olduğundan çok düşünür, kadınlar da iki ağzı olduğundan çok konuşur" diye. işte burdan kaynaklanmaktadır çok konuşan kadının konuşkanlığı...
maalesef hatırı sayılır sayıda kadının dahil olduğu gruptur.
aynı şeyi 3-4 defa tekrar ederler, anladım dersen bile anlatmaya devam ederler, dinlemediğin zaman ise neden dinlemiyorsun diye trip atarlar.
sonra yok dinliyorum dersin üzülmesin, kırılmasın diye, sonrası yine anlatmaya devam ederler.