bu kadar salak bi düşüncenin sahibi ancak kitap okumayan ve kitap okumanın değerini anlayamamış,bir mal olabilir.verdiği örneklere bakılırsa çok kitap okumasıda gerekiyo.çünkü daha ustabaşı ne iş yapar, mühendis ne iş yapar onu bile bilmiyo.belki bi yere kalfa olarak girip ustabaşı olduktan sonra ,üniversiteye gidip mühendis çıkar böylece deneme ya da yaşama yoluyla olayların içine girmiş ve derin bilgiler kazanmış olabilir.
ne diyelim allah insana akıl fikir versin.
öyle ya da böyle okudugu konularda fikri olacak insandır.
haa, bu bünye bu fikirleri bilgiç edasıyla cevrede statü amaçlı kullanır ya da gayet mütevazi sekilde bildiklerini aktarır.
burda b*ku cok kitap okumaya değil, kişinin kişiliğine atmak lazımdır.
çok kitap okuyan kişi daima hiç birşey bilmediğini sanır. bilmişlik taslayanlar genellikle hayatları boyunca iki kitaptan başkasını okumamış ve sağdan soldan duyduklarıyla bilmişlik taslayan cahillerden başkaları değildir.
çok kitap okuyanın, ama o kitapların sadece sayfalarını çevirmemiş. o sayfalarda yazanları anlamış olanların diyelim. kendilerini bilgiç saymaları imkansızdır.
olsa olsa kafaları iyice karışmış olur.
okudukta, bir dehlizde dahada derine inersiniz. her adımızın aşağıya mahsene yaklaştırır sizi sanırsınız. ama o dehliz çok derindir. her adımın. her kitabın kapatılan son sayfası ardından tad damakta kalır ve bir adım daha bir kitap daha dersiniz.
bunu anlayabilmek... bunu tadanlara mahsustur.