Katilmadigim onermedir.
Kitap okuyan insan kendini gelistirir, kelime dagarcigi genişler, hayata ve olaylara daha farkli ve mantikli acilardan bakmaya başlar, sorunlari çözümleme de daha hizli beyin firtinasi yapar. Kitap okuyan insan güzel konuşur bir kere, kelimeleri ve cümleleri anlasır bir şekilde kullanir, hitaplari duzgundur. Yani kitap salaklastirmaz, akillilastirir.
şahsen öyle birşeyle karşılaşmadım. kitap okuyana, kendini geliştiren insanlara büyük bir saygım olmakla beraber böyle bir toplumda entelektüel biri olmanın kötü bir durum olduğunu düşünüyorum daha hazır değil bu millet kitap okumaya, birşeylere kafa yormaya.
Karsisindaki kiside bir zeka piriltisi goremedigi zaman her insan ugrasmaktan vazgecer. Ozellikle cok kitap okuyorsa.
Ozetle; durumun karsi tarafla ilgisi vardir, kitap okuyanin muhattabina bakiniz.
Bir kişi zamanını sadece ama sadece kitap okuyarak geçiriyorsa, salaklaşmaz ama bu dünya gerçeklerinden kopabilir. Özellikle sıkıcı ve kapalı ortamlarda yaşayan genç kızlar, kendilerini okudukları kitaplardaki kişilerle özdeşleştirip hayali arkadaşlar yaratabilir, onların dünyasında yaşadıklarını düşünerek bu dünyadan kopabilirler. Onlar gibi konuşmaya, onlar gibi giyinmeye, davranmaya başlayabilirler; dahası isimleriyle çağrılmak isteyebilirler. Yalnız yaşayan bunalımlı genç kadınlar, annesi veya babasıyla yaşayan ergen kızlar bu psikolojik rahatsızlığın pençesine en kolay düşenler. tıpta bi adı var ama hatırlayamadım.
salaklığa meyletmeyi rasyonel bir tutumu sürdürmeyi bırakmak olarak alırsak son derece yerinde bir durumdur. zira kişi okudukça önce kendini, sonra çevresini yani içinde yaşadığı sosyal çevreyi, sonra gelmiş ve geçmiş medeniyetleri daha yakından tanıma fırsatı edinir. bazı durumların evrenselliği ve değişmezliği karşısında sonunda deliliğe vurup, "akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine deli ol dünya senin kahrını çeksin." ironisine dönebilir.
bizim toplumumuzda oldukça yaygın olan hurafedir.
yok efendim adam çok okudu kafayı yedi, çocuklara çok kitap okutmayın diyen insanları gördüm ya ben bu hayatta...
Bir insanın sadece hayatını kitap okuyarak ve hiç bir şey yapmadan geçirmesi imkansızdır. Zaten eğer böyle yapıyorsa sorunları vardır sosyal ortamı yoktur yada takıntılı olduğu bir konu vardır. Ama Türkiye şartlarına göre ortalama bir insandan daha fazla kitap okuyan birinin anormal olduğunu düşünmüyorum. Hatta normal olan odur.
mezar taşlarını okumak unutkanlık yapar gibi mantıkla ele alınıyorsa kitap okumak sizi salak yapmaz. çok okumak sizi depresif yapabilir. hatta varsa olan intihar eğilimini arttırabilir ama bu kitapların ortaya çıkardığı bir sağlıksızlık değil özünde sizin farketmediğiniz belki de bildiğiniz psikolojik durumunuzun bozukluğudur.
depresyonda evde kitaplara gömülmek ya da guy pearce gibi denklemlerle boğulmak yerine kaybınızı kabullenip yola devam etmek için insanların arasına karışın.
haklıdır. asosyalleştirir. lakin burada ki problem şudur ki çoğunluğun kitap okumadığı bir toplumda cahille sohbet etmektense o sığırlara göre salak olmak yeğdir.