kitap okumak birikimdir.
insanları teselli etmekten hoşlanan bir insan mutlu olur. çünkü insanlar birikimleri kadar teselli edebilirler. bir sürü kitap okuyan insan bir sürü akıbete erişmiş olur.
Kitap okuyan insan mutsuzdan ziyade yalnızdır. Çünkü hayalindeki dünya, roman kahramanlarının dünyası gerçek dünyadadan çok daha iyidir.
Mesela Zeze'den daha samimi, daha zeki daha masum bir çocuk dostun olamaz gerçek dünyada.
Bir C. yoktur hayatında, çünkü tüm dünya tek bir makineden çıkmış gibi görünme çabasında.
Bir Raif yoktur, geçmişini merak edebileceğin, efsanevi bir aşkı yaşamış olabileceğine ihtimal veremediğin.
Bir Holden yoktur, ergen tavırlarında kendini bulabileceğin, tespitlerine "tam da bu" diyebileceğin.
her ne kadar kitaplarda bambaşka bir dünya da olsa mutsuz değildir, gerçekçidir. ve bu yüzden mutsuz gibi görünür. çünkü her şeye yüklü bir duygu ve ciddiyetle yaklaşır.
ayrıca elindeki kitabın bitmek üzere olduğu için mutsuzdur fakat yeni bir kitaba adım atacak olmanın sevincini de içinde taşımaktadır. yani bu yolların hepsi mutluluğa çıkıyor ulan.**
Bu durumu kitap okumayla sınırlandırmamak gerekir. eğitimle kitap okuma arasında paralellik vardır. Eğitim seviyesi yükseldikçe okunması gereken kitaplar da doğru orantılı olarak artar. Ve Okudukça aslında hiçbir şeyin bilmediği farkedilir, yeni öğrenilenler evet kişiyi aydınlatır ama bilmek de insanı mutsuzlaştırır-bilinçlenmenin negatif etkisi denebilir-
Bakın cahillere onlar dünyanın en tasasız insanlarıdır, ne derinlemesine düşünürler ne de hayat onları yorar.
Cahillik mutluluktur diye bir laf var.. Kitap okuyan insan daha bilgili ve etrafa karşı daha farkındalıkla bakar.. Daha iyiyi daha Güzeli arar ve mutsuzdur ... :(((
çok kitap okuyunca hayatı ve insanları daha iyi anlayacakları ve şu andaki hayatın anlamsızlığını, dünyanın vahşiliğini, insanın gezegeni nasıl mahvettiğini, yapılan adaletsizlik ve takiyyeleri açıkça algılayıp mutsuz olacaklardır, o yüzden doğru önermedir. mesela akp seçmenine bak, hayatlarında tek kitap okumuşlar, ne kadar mutlular... ha gerçi yaşadıkları hayat mı dersen, buna cevap Platon'dan gelsin:
"Sorgulanmamış bir hayat yaşamaya değmez."