belirgin özellikleri vardır üstadım, belirgin özellikleri vardır.
okumayı öğrendikten sonra okumayı bırakan bir millet olduğumuz için kitap kelimesi bize, uzanılamayan ciğer kökenli, ulaşılması imkansız bir hayal olarak görünür.
biz ki: ''en son hangi kitabı okudunuz?'' sorusuna adam gibi cevap veremeyen bir milletiz.
en son okuduğu kitap ''cin ali'' olan birisi ile en son okuduğu kitap ''nietzsche ağladığında'' olan birisi arasında elbette ki farklar olacaktır.
biri halen daha bazı şeyleri aşamadığından: ''cin ali'' kitabına: ''3 harfli ali'' diyecek,
biri kendini aştığından size nietzsche'den anlaşılması için bedava beyin isteyen laflar edecek.
efendim şimdi bu durum özellikle toplu taşıma araçlarında belirgin şekilde kendini gösteriyor.
nasıl mı?
çok kitap okuyan insa akbile bile farklı basıyor efendim. daha otobüse girer girmez duruşu ile, yaptığı hareketler ile tüm dikkatleri kendine çekiyor, okuduğu kitapların etkisi altına girdiğini hemencecik belli ediyor.
sürekli yolculuk ettiğim bir iett hattında benim gibi sürekli yolculuk eden kitap yüklü bir adamı inceleme fırsatı buldum. onu kendimle kıyasladım ve farkı gördüm.
- adam her gün elinde farklı bir kitap ile otobüse biniyor.
+ bense aceleden çorapları bile ters giydiğim için bana kitapla otobüse binmek sadece hayaldir.
- adamın duruşunda bir asalet var, dik duruyor, karizma bakıyor, sesi çok çıkıyor.
+ bense ufo gören masum köylü modundan çıkamıyor, garip garip sesler çıkarıyor, sürekli birilerin ayaklarına basıyor, özür bile dilemiyorum.
- adam boş yer gördüğünde sakin adımlar ile ilerliyor, gayet ciddi şekilde boş koltuğa oturuyor.
+ bense sanki cennetin kapısından girecekmiş gibi allah allah deyip koşar adımlarla koltuğa doğru koşuyor, önüme çıkan yolcuları bowling topu gibi deviriyorum.
- adam bir kadın gördüğünde centilmence yerinden kalkıp yerini kadına veriyor.
+ bense anında uyuma taklidi yapıyor, gerçekçi olsun diye horlama sesi bile çıkarıyorum.
evet efendim,
böyle ezikliklerin yaşandığı bir ortamda, kitap okuyan ile okumayan arasındaki farkı gördüm ve şu kanıya vardım: ''oğlum senden bir bok olmaz.''
aşırı kitap okumanın insanı tembelleştirdiğini düşünüyorum. bir seviyeden sonra günlük hayatınızdaki çoğu şey artık gereksizmiş durumuna dönüşüyor. Şu işten de sıyrılsam da bir uzanıp kitap okusam diyorsunuz kendinize sürekli. bu bağımlılık, aylığınızı kazandığınız asıl işinizi bile savsaklamanıza neden oluyor. bilemiyorum gençler, bendeki etkisi böyle.