insanın aslında ne kadar az bildiğini gösterir. Her yeni kitapta her yeni cümlede yeni heyecanlar yeni yerler keşfeder insan. insanlara karşı, hayata karşı bakışı değişir, düşünce tarzı konuşma şekli hitabeti güçlenir.
okumayan, bildiğini sanır; çok okuyan, ne kadar az bildiğini görür.
genellemeler her zaman aynı sonucu vermese de gerçek manada okuyan kişinin haddini bilmeyi öğrendiği görülür.
okuyanlardan kasıt da popüler romanlar okuyan ve sağa sola üç beş kitap okudu diye ahkam kesenler değildir. gelinen noktada kitap okumayı tavsiye etmek bir moda haline gelmiş ve ciddi manada kaşarlaşmıştır.
okumak, hakikatin peşinde koşmaktır. okuduklarınızdan rahatsız olmuyorsanız, televizyon izlemekle okumak arasında pek bir fark kalmayacaktır.
güzel kitaplar okursan algılayabildiğin parametrelerin sayısı dolayısıyla problemlerin karmaşası artar. Dandik kitaplar okursan dünyanın gerçeklerinden bihaber sanal bir alemde mutlu mesut yaşarsın. iki ucu boklu değnek.
Bilgilendirir.
Sözcük dağarcığını geliştirir.
Başka hayatları tanıtır.
Farklı bakış açılarını görmenizi sağlar.
Sorunlara çözüm üretme gücünü arttırır.
Objektif düşünmeyi, saygı duymayı öğretir.
Kitap okunurken kişi okuduğu olguyla ilgili kendi tutum ve düşüncelerinin tespitinde bulunur ve bu kendini tanıma ve ortaya koyma adına yapılmış büyük ve belki günümüzdeki yegane davranıştır.
Edebiyatın bu eşsiz gücünden uzaklaşmış Dilin bir propaganda haline getirildiği sanal ortamlarda gerçekleştirilen fast food okumalarda bu mümkün değildir.
Internet kendini ifade etme yeteneğini geliştirmez, sadece gereksiz bir özgüven kazandırıp her şeye bilip bilmeden yeni gelin gibi atlamayı geliştirir.
Yani değişen bir şey yok. Bilgiye ulaşım açısından diyorsan o bilgiyi kullanacak kapasite olmadıktan sonra yine boş. O kapasiteyi de ancak okuyarak kazanabilirsin.
