yıllar sonra bursa'ya döndüğümde görüp şaşırdığım yer. çocukluğumun geçtiği bu kentte yolumuz mutlaka düşerdi eski santral garajlı haline. her seferinde mutlaka kafkas'tan karyoka alır, kasanın yanında duran zenci bacıya (zambo sakız) göz kırpardım. hey gidi günler hey.
daha benimle tanışmamış kız söylemi. niye diyemeyeyim? he bazıları diyordur sen erkek misin puhha zuhaha onlara cevap olaraktana diyeyim bunu. uzan sen yüzüstü ben geliyorum.
bu sözünden sonra sadece kullanılmalık kız olacak kızdır. eğer delikanlı yahşi bir gence denk geldiyse, bu lafın hesabını başka platformlarda inim inim inleyerek verecektir.
ben çok güzelim kimse bana hayır diyemez, bütün erkekler peşimden koşuyor mantığını atın artık kızlar, erkek bu ya. topun da peşinden koşuyor.. niye tekmeyi basmak için.
şekerim östrojen seviyeleriniz birbirine yakınsa der.
er kişisi "oyşh şu çocuğa bak çok hoş" gibi bir cümle kuruyorsa, güzelliğine güvenmenin bir anlamı yoktur. çünkü sende onun istediği şey yoktur.*
yanına gelip ''hadi'' dese koşa koşa gidecekler bir de kötülemez mi bu kızı komedidir. yok kardeşim. sen veriyorsun o gücü. her gelen kıza atlarsan erkek olarak o da amının gücünü kullanmakta sakınca görmez. bende bu am varken param da olur, gücüm de diye salınır dört bir yanda.
birçok kızın kendini inandırdığı yalandır.hele bu kızların bazıları kendisine adres soran adama bile "bana yazıyo", "az daha ağzımın içine düşcekti" gibi yorumları insanı delirtmeye yeter de artar bile.
hiç bir erkek den kastı karşıtlama yaptığımızda her erkek olur. cümleyi karşıtladığımızda çok güzelim her erkek benimle sevişir olur. bu da bir motor deyimidir. her motorun bir ömrü vardır. en iyisi bir gün gider.