sadece dışarıdan gözlemlediğim bir durum. Ancak... bir gözlemim çok çok çok iyi bir şey olmayabileceği ve insan psikolojisini kötü etkileyebileceği yönünde. anektodal bir vaka elbette bu yazacaklarım.
bir arkadaşım var. çok güzel. öyle böyle değil. biraz ünlüce de. ama güzellik dediğin şey bir pencere, aşağı yukarı 16-36 arasında iş gören bir fırsat. Ancak arkadaşımın kıyas kabul etmez güzelliği, benim on yılına şahit olduğum bu yirmi yıllık pencerenin sonlarına yaklaşmak üzere artık. Bildim bileli de yalnız ve mutsuz. zira o kadar güzel ki sıradan insanlar için gerçek ve ulaşılır gibi görünmüyor. dört başı mamur gönül eşi adayları için ise her seçtiği erkek yüzünden kaçıracağı başka iyi bir erkek olduğunu düşünmeye başlıyor. ya da bu dört başı mamur adaylar da onun gibi, çok seçenek arasında, tek seçeneğin kıymetini bilemez hale gelmişler. sayesinde çirkin şansı dediklerin şeyin aslında tevazu ve tamah etmemek olduğunu öğrendim.
Velhasıl çok güzel olmak, az sayıda çok güzel insanın olduğu bir dünyada yanında mutmainlikle gelmezse çok yalnız olmakla sonuçlanıyor bence.
Yan komşumun 4 yaşındaki kızı ile diyaloğum:
- (ismi) sen kendini beğeniyor musun ?
+: (cevap yok.)
Annesi : beğeniyorsun değil mi (ismi) ? Çok güzel çünkü. *
kişiden kişiye değişen bir yanılsamadır. güzel diye bir şey yoktur, onu nasıl görmek istediğine bağlıdır her şey. kendini çok güzel görüyorsan çok güzelsindir, ötesi yoktur.