espri bulamadıkça "güncel espri" diye düşündüklerinden olsa gerek, internette paylaşılan videolara dayanan skeçler yapmaya başlamalarının etken olduğu gerçek.
iki yıl sonra o çok gülünen facebook videoları unutulunca şu an izlenen skeçlerin tiyatrosal değeri kalmayacak (şimdi var mı tartışılır), sadece o videolar kadar güldürecektir.
sadece arada bir çıkan iyi işler için iki buçuk saati dolduracak şov kasmaya gerek yok oysaki.
mevzubahis programın, ilk sezon yayınlanan altı bölümünden sonra ortaya çıkan durumdur.
'yılmaz hoca' da, grupları saymaca, çocukları konuşturmaca, bildiği en ayıp kelimeyi sormaca falan derken tüyü bir güzel dikmektedir çıkan bokun üstüne.
- pii o çoktandır var, yeni mi anladın hacım.
o değil de o şişman kız olmasaymış bitermiş bu program, onu anladım. bi programda da yapmayın oğlum şu kızın üzerinden espiri. kelime oyunlarıyla da espiri yapmayın lan. hatta metin midir her ne kimse artık, komple atın onu ekipten. adam bir mehmet ali birand taklidini iyi yapıyor ama o taklidi ufaklık kuzenim bile yapıyor zaten.
evet arada iyi işler çıkabiliyor, "testere" gibi. ama aşikar olan bir şey var ki programın geneli zorlama.
doğulu şivesine ve bir iki şişman şakasına gülmek istemiyorsanız tabii.
ulan hepsini geçtik orada konuşmayı bilmeyen yılmaz erdoğanın bir akrabası var, adam 2 lafı bir araya getiremiyor. adamı oyuncu yapmaya çalışmakdaki ısrar niye?
skeç aralarında küçük çocuklarla saatlerce saçmasapan konuşulmasından; şişmanlık, eşcinsellik gibi konularda sürekli espri(!) yapılmasından, yeni konularda skeç hazırlamak yerine eskilerin biraz değiştirilip önümüze getirilmesinden, oyuncuların artık samimiyet olarak adlandıramayacağımız disiplinsizliklerinden kaynaklanan durumdur.