böyle şeylere pek inanılmasa da, önemli günlerde, önemli kararlar alınacağında akıllara takılmıyorda değil hani.
akşama evlenme hazırlıkları yaptığım kızın ailesi ile benim ailem tanışacak. yani kız isteme töreninden bir önceki toplantı. * adet böyleymiş... o toplantının da şimdilik nasıl geçeceği açıkcası pek bilinmiyor. ve ben sabahtan beri yarak gibi herşeye gülüyorum.
o kadar anormal davranışlar sergiliyorum ki, müdürüm iyi değilsen eve gidebilirsin dedi.
--spoiler--
bu sözlük niye mor lan? puahahahhaaa.
--spoiler--
gündüzü gece takip eder. gülmeyi ise hüzün. her gün gülenin deli sayıldığı bir ortamda hüznü yaşamayı da bilmek gerekir. hem gece olmasa gündüzün değeri nasıl anlaşılır.
cem yılmaz' ın şovlarına bile konu olmuş, saçma bir korkudur. 'neden başımıza kötü bişey geleceğini düşünürüz en mutlu olduğumuz sevindiğimiz anda, neden kendimize bu işkenceyi eder susarız manyak mıyız neyiz' diye düşünsek de gülerken aklımıza gelir ister istemez.
birçok ön yargıdan daha acımasız olan ön yargıdır; zira en neşeli anınızda yakalar sizi. çok daha güçlü bir kahkaha atıp def edilmeyi beklediğinden habersiz, zihninizi işgal etmeye çalışır.kahkahayı atar ve rahatlarsınız.o sırada, bütün ön yargılarınızdan böyle çabuk kurtulmayı dilemek bile geçer belki aklınızdan...
