sözlükte az önce gülmeme sebep olan entryleri okuyup hatta ve hatta entry sahibi yazarları konu hakkında bilgilendirdikten sonra başıma gelen ve doğruluğuna artık inandığım olay. otobüsten indim 15 dakikadır geldiğimin ters yönünde yürüyorum. işe geç kalmanın yanısıra sıcaktan dolayı ter içinde kaldım. evet, yanlış otobüse binmişim.
"çok güldük, çok dengesizleştik, hayatı çok basite aldık, havalarda geziyoruz, pembe gözlükleri takındık yeter artık kendimize çeki düzen verelim, şu şuursuz kahkahaları bi keselim, insanlığa faydalı adımlar atalım" tarzı bi inanış olabilir.
bir zamanlar, yani çocukken beni tesiri altına almış bir batıl inançtı. çok gülünce birden aklıma bu söz geliverir ve yalnız başıma kaldığımda oturup başıma kötü bir şeyin gelmesini beklerdim. kötüyü çağırırsan kötülük gelir misali, başıma da olmadık işler gelirdi.
şöyle ki çok güldük başımıza kötü bir şey gelecek dendiğinde saçma olur,ama başımıza sadece güldüğümüzde bir şey gelmiyor diğer türlü de saçma sanırım bu düşünce tamamen saçma.
bir sefer başımıza gelmiş olaydır. oldukça fazla gülünen bir akşamdı üniversitedeki evimizin balkonunda kahvemizi içip geyikler yapıyorduk. ''çok güldük başımıza bir şey gelecek.'' demişti birimiz. gülmekten neredeyse ağlarken bir anda silahlar patlamaya başlamıştı balkonun tam önünde. tam ne olduğunu anlayamadan, silahlı adamlar apartman kapısının camını kırıp kapıyı açmış ve koşa koşa yukarı çıkmaya başlamışlardı. sonradan öğrendik ki üst katımızdaki reis'e suikast planıymış. ama o gün bugündür ''cafe crown arası, mıhıhı cafe crown.'' reklam şarkısı söylenmez arkadaş toplantılarımızda uğursuzluk getirdiğine inandığımızdan ***.
bu olayın arada bir olduğu çoğu zaman da olmadığı birçok kez görülmüştür. dolayısıyla zaman zaman olması birşeyi kanıtlamayacak sadece hayattaki olasılıkların iş başında olmasını gösterecektir.
