Israrına kandım diyemezsin, çok geç.
Bir anda inandım diyemezsin, çok geç!
Kor nerde ki? Bir baksana küller soğumuş...
Ateş gibi yandım diyemezsin, çok geç!
dudaktan kalbe dizisinde son bir kaç bölümünde çalan, toygar ışıklı'nın bestelediği ve yorumladığı harika ötesi şarkı. bu zamana kadar yazılmamış olmasına şaşırdım.
uyan sonsuz rüyalardan uyan,
çok geç artık, çok geç..
dayan ruhum, bu acıya dayan,
çaresizim, çok geç..
bir günüm daha geçer mi sensiz darmadağınım,
yapayalnızım, sığındığım limandı bu aşk,
nolur kalbine bir bak,
ben oradayım..
beklemekle diner mi sızı,
sessizliğimin yok mu ilacı,
gün be gün kanarken,
aşk acısı savurur yıkar geçer zamanı,
uyan sonsuz rüyalardan uyan,
çok geç artık, çok geç..
dayan ruhum, bu acıya dayan,
çaresizim, çok geç...
külleri tutuşturmanın mümkün olmadığı durumdur. aşk bitmiştir, tükenmiştir, yanmıştır, acımadan yakılmıştır. dumanı uzun süre tüter, işte o zaman çaba gösterilirse belki netice alınır. küller soğuduktan sonra ne yapsanız fayda etmeyecektir.
melis danişmend in kesinlikle farklı bir hava katmış olduğu güzel şarkı. en az orjinali kadar harika yorumlanmış. bu kadının sesine ve yorumladığı şarkılara piyano inanılmaz yakışıyor. aletini bulmuş yani. tabi alet derken müzik aletini kastettim. öhmm... neyse...
''çok geç '' pişmanlıktır,öyle acıtırki bu söz beni hatta az bir zaman önce üstüne düşünmüştüm sebepsiz.
''çok geç'' aniden soğuk suyla yüzüne çarptığınız su gibidir.çok geçtir işte çok geç...
en basit bir kampanyayı kaçırdığınızı düşünün, yada kalan son kitabın siz gelmeden önce satıldığını çok istemişsinizdir,aslında daha önce gelip alıcaksınızdır,pek çok kere düşünmüşsünüzdür ama olmamıştır işte gidememişsinizdir.çok geçtir.
yada söylenicek sözleri saklamışsınızdır içinizde, yarına erteleye erteleye bekletmişsinizdir ve çok geç kalmışsınızdır.
geç kalmaktan korkumdan olsa gerek sevmişimdir bu repliği.
vakit varken tomurcukları topla
hala zaman uçup gidiyor
ve bugün gülümseyen bu çiçek
yarın ölüyor olabilir..
(bkz: ölü ozananlar derneği)
saatin 04:00 olduğunu varsayalım. bu vakti gece için düşündüğümde güneşin doğmasına epey az vakit var, yani gece için oldukça geç bir vakit. sabah içinse oldukça erken. ve sonra 'çok geç' in o an ki duruma göre göreceli bir ifade olduğu kanaatine vardım.
çok geç olduğunu düşündüğümüz anlar için belki de çok erkendir. olamaz mı?
hep melis danişmend söylesin, "bazen sonsuz huzur bazen lanet ah bu yalnızlık" dediği anda sesini hayata küfrediyormuş gibi yükseltsin. ben de ağlayayım. feridun düzağaç nolur söylemesin bu şarkıyı yeniden, bambaşka bir hale sokulmuş halini bozmasın.