alışılagelmiş gezi programlarından farklıdır. zaman zaman soğuk şakalar yapan sempatik bir sunucusu ve kendisini ve eşini çekerken kamerayı düz tutamayan bir kamerana sahip bir programdır. diğer gezi programlarından farkı gidilen yeri tanıtmak yerine oraya gidince orda ne gibi davranışlar sergilenmeli onu anlatan bir program gibi geliyor bana.
tv2'de rastladığınız zaman izlemeniz tavsiye edilir.
Sunucusu yüzünden izlenmeyen program. Gercekten Dünyanin en itici insan. Espiriler desen kötü.
Kamera görüntülerinin net olmaması, çekimi becerememeleri. Zaten 2 kamera var onlari da karısı tutuyor.
Bir bölümunde bizim kücük enişte dublin'de. Sehrin simgesi olan demir anit var uzun, sehrin her yerinden görunen. Küçük eniste karısı gormedi diye dalga geçiyor. o kadar da muhabbetini ettiler. Ulaan biz de göremedik ki. Cekemediniz zira.
Şuan tv2 de ist. Avrupayı gösteren program, Burak akkulun samimiyeti ile gezdiği yerlere daha fazla neşe götürmesi programa daha fazla artı yön katmış, her haftasonu mutlaka bir bölümüne rastlamanız muhtemel, oh ne güzel karısıyla birlikte hem geziyor hem de para ödemiyor desek de aslında birçok zorluğu vardır.
En azından insanlarla iletişim kurabilecek kadar ingilizce bilen, gezdiği yerler konusunda önceden bilgisi olan ya da araştırma yapan, gittiği yerin kültürüne saygılı, sempatik bir sunucuya sahip bir gezi programıdır.
ilk başta itici gelen sonra fanatiği olduğum program. Bir uzak doğu seyehati sırasında evde unutulan bebe pudrasının ve ziyan olqn çekim gününün avısı sunucunun yüzünden okunabilir. (bkz: pişik)
izleyiniz, izlettiriniz efenim.
ilk bölümde dolu dolu uyuz olduğum, zamanla ulan kötü espri falan yapıyo ama doğal adam yaya evrildiğim burak akkul'un sevgili eşiyle birlikte yaptığı sıcak keyifli bir seyahat programı. Sadece ayda bir olması benim için bir sıkıntı. Yine bir çok gezenti sonrasında gaza gelip gidiş dönüş Roma bileti almam ve bir sonraki bölümün Roma bölümü olacağını öğrenmem de harika oldu. Güzel program vesselam
enteresan bir şekilde izlerken huzur veren program. burak abimiz çok samimi, çok içten eşiyle tatile çıkmışta anı olsun diye video kaydı yapıyormuşcasına bir hava var programda. oldukça samimi ve esprileride gayet zekice, izlerken bazı esprilerle kesin sözlüklerde dolanıyor bu herif diye aklımdan geçirirken geçen gece izlediğim londra bölümünde peyniri telle kesen bir herife 'oo peynir alırım bi tel' demesiyle hem yüzümde tebessüm oluşturmuş hem de düşüncemi doğrulamıştır. zap yaparken artık tv2 ye de uğruyorum 2 sn bakıyorum çok gezenti yok geçiyorum . sevdirdi kendini kerata
maceracı ya da şoray uzun yolda tarzındaki sadece yeme içme üzerine kurulmuş manasız gezme görme programlarıyla büyüyenlerce "bu neymiş la" tarzında bi tepkiyle izlenilecek olan eğlenceli, samimi, sıcak programdır vesselam.
şu anda ilk defa izliyorum atinayı geziyor ve aşık sokakta ağaçlarda mandalina portakal var her yerde kilosu da 4-5 lira bunların beleşe bulduk diye yiyo birini bilmiyoki o elindeki şey turunç ve acı olduğundan kimse yemez onları aydının da bir çok sokağı caddesi turunç ağaçları ile doludur ve kimse dokunmaz bile onlara yenecek bir şey olsa bir tane kalmazdı üstlerinde turunç ağaçlarının.
Amacı gezdiği yerleri tanıtmaktan çok siz oralara giderseniz nasıl gezeceğinizi tanıtmak olduğunu düşündüğüm program. Güzeldir keyifli zaman geçirirsiniz izlerken, belgesel tadında gezi programı arayanlar için pek uygun değildir sadece.