300 Günü Birlikçi, Murat ve Şahin'in uçaktaki konuşmaları ve Bülent'le Murat arasında geçen "This is madnes", "this is kilyos" dialoglarından sonra Bülent'in, Murat'ı denize yuvarlaması dışında pek komik sahne yoktu.
paranin israf edilmemesi gereken bir filmdir. o derece sıkıcıdır ki salon genelde bombostur. arkadasla gidelim dedigimiz salonu bombos gorunce sasirdigimiz ve daha ilk skec bitmeden ciktigimiz filmdir. o kadar rezildi yani. yok parami bosuna harcamak istiyorum diyorsaniz gidin film oynasin siz uyuyun.
açıkçası büyük hayallerle gitmiştim izlemeye.şimdi güzel espriler var,sinema olması yüzünden daha profesyonel olur diyordum. ki; izleyene kadar. topu topu 2 tane sahne beğenilecek tipteydi. birisi; derste kompozisyon yazarken yılmaz erdoğanın yazmamasını eleştirmeleri güzeldi. diğeriyse, elalem ne der skeciydi.
filmi programı kadar komik olmayan film.fakat sinema filmi gözüyle bakıldığında ise gayet başarılı güldürmeyi başarmış ve parayı haketmiş filmdir.
(bkz: spoiler)
300 kilyoslu fragmanı 10 numaraydı.
(bkz: spoiler)
vizyona girdikten uzun bir süre sonra ancak izlemeye fırsat buluduğum filmdir. genel olarak beğendiğim, teknolojinin hakkının verildiğini düşündüğüm filmdir ayrıca.
--spoiler--
bir anekdot paylaşmak isterim: filmin son sahnesi bir müzikal tiyatroyu andırıyordu. ve bu müzikal başladığı anda abartısız salonun yarısı sinemayı boşalttı. gerçekten vahimdi ve üzücüydü. tamamı müzikal olan tiyatro ve sinema karşısında sanırım bizimkiler domates fırlatacaktı sahneye.
--spoiler--
onca yorum okudum, film i ve ekibini bir mikmedikleri kalmış. sonra bir entry okudum 601.000 gişe 5 milyon Tl hasılat yapılmış. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
2 gün önce izlediğim ve aslında kanal d de izlerken daha fazla keyif aldığımı farkettiğim skeçler bütünü...
(bkz: bkm mutfak ekibini beyaz perdede görmek istemiyoruz)
sanki yanlızca kendilerini eğlendirmek için çekilmiş bir film...
"filim", "sinemanın olanaklarından faydalanma" şansına sahip olmuş bir grup gencin, izleyicinin beğenisine göre eğlendirme, güldürme (haydi düşündürme de diyelim) ihtimali barındıran bir dizi skeci canlandırmalarından ibaret. kendileri yazmışlar her zaman olduğu gibi, bu da iyi. gidip izlemiş biri olarak kişisel görüşüm ise; filmin beyaz perdeyi hak edecek kadar iyi olmadığı yönünde. ya bu da ağır olmasın, emek verilmiş her görüntü o perdeyi hakediyor belki ama.. ne bileyim, evde boş boş uzanırken televizyonda izleseydim eğer, onu izlemeyi seçmiş olduğum ve vakit ayırdığım için üzülmezdim herhalde.
televizyonda yakalanan başarının yansıtılmadığı filmdir. çıkışta ise yanımda oturan bayanın yaptığı yorum şöyledir: "neyse en azından patlamış mısır güzeldi."
son okul sahnesinde hafiften eğitim sistemimize gönderme yapan film, hakikaten ne yetenekli gençleri sırf kurallar, mevzuat, müfredat vs. saçmalıkları ile harcıyoruz.