içine dolan fikirleri, içindeki tilkilere yem diye atmaktır.yem attıkça diğer tilkilerde gelir, onlarda açtır,hepsi beslenmek ister, seninse elinde çok erzak vardır.ancak bir gün erzak biter, sonra aç kalmasınlar diye beynini yem olarak atarsın, onu da yerler.
dipsiz kuyu, sonsuz okyanus ve fırtına da bir gemidir çok düşünen insanın serüveni.
ne düşündüğüne bağlı olarak yargıları farklılaşacak insandır.
-kimi insan boş düşünür aklı fikri uçkurundadur
-kimi insan işini gücünü çok düşünür
-kimi insan siyaseti,ülkenin halini düşünür
-kimi insan diğer insanları düşünür
-kimi insan hayvanları düşünür
-kimi insan sevdiğini düşünür, saçlarını.gözlerini.sesini.gülüşünü
-kimi insan fani işleri değil baki işleri düşünür.
hepsinin yargıları herkese göre farklı farklıdır ve * düşünmek güzel şeydir. mal mal durmaktansa insanın kendi beyninde bişeyleri düşünmesi kendi kendine tartışması,kendi kendine yeni çözümler bulmaya çalışması, bulabilmesi güzeldir...
"çok düşünmesi" sonucu; dünyayı kurtaracağını, kendisininki de dahil olmak üzere civarında bulunan hayat çizgilerini değiştirebileceğini, olaylara müdahale ederse her şeyin daha iyi olacağını akıl edebilme küstahlığını gösterebilen ve sırf bu küstahlığı sebebiyle bile saçlarının beyazlaması * müstahak olan kişi.
beyin amcıklaması yaşayan ve kadri bilinmez insandır.
bunlar için yazılmış bir atasözü bile mevcuttur.
"düşün, düşün boktur işin"
bilmem anlatabildim mi?
düşünceler icraata geçmiyorsa " hiç birşeydir"
just nothing.
Dalağına zarar veren insandır. Yapma cocuum yapma evladım.
Çok düşünmek, endişe, fazla zihin yorgunluğu dalağı yıpratır.
Dalagından değerli mi allasen?