var olan iki lirasından birini veriyorsa dünyanın en ince ruhlu babasıdır. var olan onlarca lirasının lirasını veriyorsa standart bir babadır. olan binlerce lirasından birini veriyorsa cimri bir babadır. var olan herhangi bir lirasının kuruşunu dahi vermiyorsa olmaz olsun böyle babasıdır.
Yazıktır, günahtır diye düşündüren babadır. Hiçbir baba istemez neticede bu kadar harçlık verebilmeyi. Muhtemelen adamcağızın da yüreği dağlanıyordur para bırakırken. Allah durumunu toparlar inşallah denmesi makbuldür. Ayrıca çocuğun çalışıp bir yerlere gelebilmesi normalden çok daha fazla önem arz eder.
büyük ihtimal akepeye oy veren vicdanını satmış babadır. hay senin aklını sikeyim diyesim geliyor ama devrimci damarımız tutuyor işte. ezilene bir tekmede ben vuramıyorum yinede akılsız herife bak akepe her seferinde seni nasıl eziyor gel oy verme lan şunlara dedikçe mallık yapıp yine gidip ona oy veriyor. madem öyle gel böyle ezilmeye devam et sana sınıf dayanışması yok siktirgit.
bazen de çocuğuna bile bile bu kadar harçlık veren bir baba olabilir. 1. sınıfa giden 7 yaşındaki çocuğunun sağlıklı beslenebilmesi için gerekenleri beslenme çantasına koyan ailesi pek doğal olarak kırtasiye vs masrafı çıkabileceği için çocuğuna 1 tl harçlık verebilir, 5 tl harçlığı olup bunu kola/cipse harcayan çocuktan daha sağlıklıdır bu çocuk.
ilk okulda o zamanlar 250 bin, orta okulda ilk 2 sene 250bin sonra 500bin. lise 1 ve 2'de 1 milyon ve son sene 2 milyonla giderdim zordur sözlük. millet dönerleri tostları hüpletirken senin simit - ayran, simit - suya talim olman.
tanım: gönlünden çok kopan fakat hayat şartları elvermediğinden evladına düşük harçlık veren babadır.
ilkokulda aldığım bir miyonun (o zamanlar öyleydi) değerini tekrar hatırladım. normal olan şeydir, durumu normal ya da iyi olamyan ailelerin çocukları bununla geçinir. eminim sözlüğün 3/4 de bu parayla geçinmiştir zamnında.
yetebildiği kadarıyla geçinmeye çalışan, evladına bu kadarını verebilen babadır, adamdır.
çocuk yetinmeyi, elindekilerin kıymetini bilmeyi öğrenir.
her gün bir başka şeyle eve gelen, çocuğu ne isterse alan, yokluğu bilmeyen, "yok" demeyi bilmeyen, şımartmaktan başka bir şey yapmayan babalar gibi değildir.
babalık 10 yaşındaki çocuğun eline iphone vermekle olmuyor.
ilk okuldan liseyi bitirene kadar aldığım harçlık değeri. (yani bir küçük meyve suyu ve bir simit eder). öyle de okunabiliyor yani çok da içler acısı bir durum değil. sonra kendi parasını kazanmaya başlayınca kazandığı parayı yemenin verdiği hazzı herkesten daha çok hissedecek olan çocuğun babasıdır.
bunu içi acıyarak yapan olanağı olsa daha fazlasını verecek ama evi geçindirmek için yeteri kadar kazanamayıp çocuğunun da acıkabileceğini bilen düşünceli takdir edilesi babadır.