en mantıklı olandır. kurtulma şansı yoktur. bir soruyu yüz kere peşpeşe sorabilir çünkü. şuanda başımda ne yazıyon sorusunu bilmem kaçıncı kere sorduğu gibi.
- o kim
+ amcan
- amca ne?
+ babanın kardeşi
- kardeş ne demek
+ annenin senden sonra doğurduğu bebek.
- ımm... çocuklar nasıl doğar peki?
+ eeööö şimdi..
- leylekler dimi? biliyorum ben. peki ben şimdi kuş muyum?
+ ............ *
zorlayıcı bir eylem.
çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanan hadise. şöyle ki, iştahsız bir dünya tatlısı ile anneciği arasında şu diyalog geçmiştir:
-kızım, bunu yemek zorundasın.
+dedeenn?(neden)
-büyümen için.
+ama dedeenn?
-okula gidebilmen için.
+ama dedeenn?
-büyüyüp doktor olabilmen için.(öğretmen de olur, meslek değil önemli olan.)
+ama dedeenn?
-hastaları iyileştirmen için.
+ama dedeenn?
-yeter artık. soru sormayı bırakıp, yemeğini yer misin! (yavaş yavaş sinirlenmeler)
+ama dedeenn anne ya dedeeeennnn????
-......
efendim, erik erikson 'un psikososyal gelişim kuramı na göre 3. evrede girişimciliğe karşı suçluluk kavramın özellikle 4-6 yaşa arası çocuklarda karşılaşılan durumdur.
ona göre bu tür çocukların davranışlarına ve sorularına uygun tepkilerin verilmesi gerekir. çocuğun kendini keşfedebilmesi için gerekli yaşantıları kazanmasına imkan tanımak gerekir. aksi takdirde çocuk yaptıkları eleştirildiğinde, beğenilmediğinde ya da cezalandırıldığında suçluluk duygusu yaşar.
vermemek lazım gelir, bırakmak gerek, kendi doğal ortamına salıvermek gerek çocuğu; ille bilimsel, teorisyen kıvamında açıklama getirmenin çocuğa da ebeveyne de kazandıracağı bi bok yok aslında. hani ebeveyn bi yerde mutlak girer o psikolojiye: bilinçli anne-baba. halbüse çocuun anladığı bi sik yoktur bahsedilenden. hımmmm der, iki dakka sonra gelir aynı mevzuyu başka yoldan sorar, kurnazdır da, belli etmez anlamadığını. ama iş olsun, çocuk sormaya devam etsin, bilinçli anne-baba ne denli bilinçli olduğunun her daim farkında, veriversin her soruya ilmi cevap. yapmamak lazım. seviyorum ben, atletiyle oturmuş, bi elinde filtreye kadar yanmış cigarası maçı seyreden babanın, "bebek nası olur" diye sormasına siktir çekmesini. daha samimi gelir bana o; ne çocukta şımarıklık kalır, ne babada çağın gereklerine uygun ebeveyn olma kaygusu.
insanın karşısında büyük biri varmış gibi cevaplanması gereken sorulardır. zira karşımızda sadece bilgisiz biri vardır, bizden daha az düşünme yetisine sahip biri değil. bu şekilde cevap vermeye çalışarak henüz zihninde kalıplaşmış düşünceler olmayan, bizden daha objektif yorumlar yapabilecek biriyle bilgi ve yorum alışverişine girmiş oluruz ve büyük ihtimal cevap veremediğimiz bir sürü de soru olduğunu göreceğizdir. ayrıca çocukların sorularına cevap verilemese bile öğrenme heveslerinin kırılmaması önemlidir. daha sonra neden bu çocuk bu kadar ilgisiz demezsiniz kardeşiniz veya çocuğunuz büyüdüğünde.
kesinlikle sabır isteyen bir iştir. yeni yeni düşünmeye başlamıştır çocuk, somut-soyut kavram farkını öğrenmek ister, düşünür cevaplar arar. bize ne kadar saçma sapan soru gibi görünse de onun için önemlidir. sıkıcı olduğu için çocuk susturulmamalıdır, merak duygusu köreltilmemelidir aksine; daha çok sormaya teşvik edilmelidir ki ilerde bir gün hiçbir şeyi sorgulamayan hamur beyinli insanlardan olmasın.
bunun en güzel örneğini sinema tarihinde, i am sam adlı filmde bir zihinsel özrülüyü oynayan sean penn vermiştir kanımca. güzeller güzeli kızı büyüyüp de 7 yaşına geldiğinde hükümet çocuğunu elinden almak ister. çocuğunun zekası kendi zekasının üstüne çıkmaya başlamıştır çünkü. ama sam, aklının ermediği soruları yüreğiyle öyle bir cevaplamıştır ki ah ah gözlerim doldu yine, devam edemeyeceğim.
cinsellikle ilgili olan sorularda yaşanan durumdur.
-anne züküş ne demek??
*hönk.
-prezervatif ne demek?
*önemli bir şey değil.
-ne demek yaa.
*yani büyüyünce öğrenirsin.
-ben yeterince büyüdüm 5 yaşımdayım ve kendi kararlarımı kendim alabilecek yaştayım.
*yuh
-yuh ne demek.
*sus eşşoğlu eşşek kimden öğreniyorsun bu lafları anlamadım ki?? kesin o kötü kreşindendir.
-yok ansiklopedilerden öğreniyom.
*ulan sen okumayı ne zaman öğrendin?
-valla zor bir şey değil anne.
*yeter artık ühühühü benimde oğlum normal çocuklar gibi olsun ühühhühü(mal anne çocuğun zeki)
+dayı bu ne?
-mouse
+bu?
-kolon
+bunun adı ne?
-monitor o
+televizyon gibi
-evet
+annem televizyona yakın bakma diyodu dayı
-evet, annen doğru söylüyo, kimin ablası
+buna neden bu kadar yaklaşıyosunuz?
-bundan zarar gelmiyo
+neden?
-bilmiyorum, ama gelmiyo.
+ya geliyosa?
-yazık olur
+peki bu ne?
-...