çocuğu sınava girecek velinin hırsı

entry2 galeri0
    1.
  1. insanı akıl almaz, içinden çıkılmaz diyaloglara sokup bıktıran, çevresindekileri gerdikçe geren, artık hafızama kazınmış velinin hırsıdır.

    şimdi bu konuya nereden geldik anlatayım.
    bundan 2-3 yıl önce, ben üniversite sınavlarına hazırlanırken yani, sınavın verdiği bir stres vardı üzerimde. günlerim, çoğu öğrenci gibi okul-dershane-ev arasında geçiyordu. ama en büyük zorluğu ''çevredekiler'' diye adlandırdığım ''düşüncesiz insanlar'' grubu yaratıyordu. yani bir çevre düşünün ki bakkalı ayrı soruyor ''ne yaptın, nasıl gidiyor çalışmalar, aman kazanın da hayatınızı kurtarın'' diye, manavı ayrı soruyor... insanı en çok zorlayanlar ise ''diğer öğrencilerin velileri''; o veliler ki gerçekten sanki başka öğrencilerin tüm moral ve motivasyonunu bozmak için özel olarak eğitilmişler gibi.

    benim o sıralar en çok canımı sıkan veli, halen aynı mahallede oturduğumuz ilkokul arkadaşımın annesiydi. çocuğu yıllardır görmedim, ilköğretimden sonra da hiç konuşmadık, ama annesiyle sürekli karşılaşırız. ilk okulda müthiş çalışkan ve sevilen bir çocuktu, aynı başarısı liseye geçişte de devam etti. ben ise lisede kendi istediğim bölümü seçene kadar çalışmak-çalışkanlık ne demek bilmezdim. ama o kadın, annemi her gördüğü yerde her normal insanın ''merhaba, nasılsınız'' diye başladığı konuşmaya ''kızınızın durumu nasıl, çalışıyor mu fen bilgisi yazılısına'' gibi sorularla başlardı. yani ilkokul-orta okul böyle sorularla geçti. liseye giriş sınavlarında, yani oks döneminde, sorulan soruların ayrıntısı iyice arttı; ''kızınız nereyi yazacak/ kızınız şu puanı almış, doğru mu'' ve türevleri.... hayır, dediğim gibi çalışkan da değildim, neyin yarışına itiliyordum, neyimi merak ediyordu bu kadın anlamıyordum bir türlü. sonuç olarak oğlu şehirdeki en iyi anadolu liselerinden birine girdi, ben ise düz liseye girdi. ama sorular biter mi? hiiiiç. derken üniversite için sınavlara hazırlanmaya başladık. onun oğlu yine çok çalışkandı. ben ise okul birincisi olup dershane sınavlarında da ilk 5'e girerek atak yapmıştım, sevdiğim bölümdeydim, hedefim de vardı, çalışıyordum. e bunu duyan veli teyzemiz durur mu, beni her gördüğü yerde ''sen böyle değildin, çalışıyorsun demek, nereyi planlıyorsun, ne yapacaksın, kaç soru çözüyorsun günde, benim oğlan şu kitabı bitirdi, sen neleri bitirdin'' diye soru bombardımanına tutmaya başladı. artık bir gün ''ya teyze, sizin oğlunuzla benim bölümlerimiz farklı, puan hesaplaması-üniversitelerdeki bölümlerin sıralaması, her şey farklı, yani yine aynı kulvarda değiliz. o yüzden sorularınız sınava hazırlanan bir genç için pek iç açıcı-sakinleştirici değil'' dedim. o ara biraz duruldu. benim de onu görmemek için yolumu değiştirmelerim işe yarıyordu tabii, rahatlamıştım.

    en son tercihler bitti, herkesin nereye yerleşip yerleşemediği belli oldu, annemle eve giderken o kadınla yolda karşılaştık. yıllar yılı, doğru düzgün başlamadığı muhabbete ''nasılsınız, nasılsın canım'' diye başladı. öyle havadan sudan konuşuldu ayaküstü. tabii biz annemle hayret etmedik desem yalan olur. tam yanından ayrılırken dayanamadı yarım ağız ''sen nereyi kazanmıştın bu arada canım'' diye sordu, beklediğimiz soru yani, ben de bölümü, üniversiteyi söyledim, istediğim yer olduğunu biliyordu tabii, tebrik etti. kendi oğlunun da üniversitesinin çok iyi olduğunu ama bölümünde hiç iş olmadığını söyledi. biz de annemle ''oğlunuz başarılı, her türlü çalışır, yapar'' dedik.

    şimdi bu destanı özetleyecek olursam,
    benim annem çok azimli bir kadındır. ama ben daha bir gün gereksiz hırsına şahit olmamama rağmen, sürekli derdim ''anne hiçbir lise son öğrencisine sınavı sorma, daha da strese giriyor insan'' diye. öyle çünkü. yani ailemde, akrabalarımda stres unsurum pek olmamasına rağmen, o kadının soruları ve benim saygım arasında gerçekten çok ince, bozuldu bozulacak bir çizgi vardı. başka insanların sürüklediği başarı, başarı değil çünkü. her şeyi geçtim, o çocuk umarım kafayı yememiştir.
    neyse bu da böyle bir iç dökme oldu.
    2 ...
  2. 2.
  3. bizi hep onlar bitirdi.

    bok yiyesiceler.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük