90'lı yıllar. Hayallerin önünde hep bir engel olması. Buna rağmen, Orta halli beş para etmez bir hayatta mutlu olabilmek. Ara sıra da ağlamak. Bugün düşündüğümde bazen boş yere ağlamışım dediğim oluyor. Ama bazen de hak veriyorum.
almanya'dan gelen akrabaların getirdiği dandik çikolatalar. bir de aynı akrabalarda içilen sütlü neskafe. şimdi bazıları diyecek ki ne alaka 80 ler de çocuk olsaydınız anlardınız.
Radyo tiyatrosu
Güneş
Tren yolu
Tren garları
Pamuk balyaları
Kargı
Portakal bahçelwri
Naylon ayakkabı
Aile çay bahçesi
Seksenlerde kalmış gibi görünen ege sokakları
Bi de alsancak tren garının karşısındaki tmo deposu.
bahçelerde hala direnerek kesilmemiş olan ayva ağaçları.
kapının önüne çıkıp karşılayan ve yine kapının önüne gelip uğurlayan esnaflar.
somurtkan ve kızgın doktorlar.
evlerdeki meşe kapılar, ağaç parkeler.
vernik kokusu. eskiden sayilari daha fazla olan mobilyacilardan buram buram vernik kokusu yayilirdi sokaklarda beygir gibi koştururken. 2000 lerden sonra sayilari azaldi o yuzden denk gelince 80 lerin sonlarina goturuyor resmen.