çocuklukta her mahallede bulunan * arkadaş-komşu tipleridir.
artist çocuk: kara, kuru birşeydir genelde bunlar. zevkine çocuk döverler. her konuda hakimiyet kurmaya çalışırlar, kimse sevmez bu çocukları. dövdüğü çocuğun annesi geldiğinde ona da çemkirebilirler hatta, ama babası gelirse babayı görürüler.
büyüyünce ise yine serseri kılıklı biri olacaklardır.
yetenekli velet: mahallenin en yeteneklisidir. maçlarda hep bir takımın kaptanı olurlar. çocukların bütün misketlerini,tasolarını bu velet toplar. moda akımlarını(misket modası, taso modası, bisiklet modası vb.) bunlar belirlerler, ve bütün mahalle çocukları bunların belirlediği modaya uyar. gelecekte girişimci biri olacaktır.
topu olan çocuk: ya bir akrabası bakkaldır, ya da babası bu gencin çocukluğunu kurtaracak bir atakta bulunarak ile top almıştır buna. maçlarda artist çocuk izin verdiği kadarıyla yetenekli veletle birlikte kaptanlık rolü üstlenir. annesi maç ortasında çağırırsa topunu alıp giderse büyüyünce de ibne biri olacaktır, ama yok siz oynayın sonra getirirsiniz derse efendi olacak gibidir.
babası zengin: süt çocuğu olur genelde. en kral oyuncaklar hep bundadır. atariyi, kamyonu, bisikleti, topu ilk önce hep bunlar alır. gelecekte bilgisayarı ve playstationu da ilk bu alacaktır. büyüyünce de babası iflas etmezse özel bir üniversitede okuyacaktır.
top kesen: sokakta top oynanmasına en karşı kişidir, sürekli çocukları korkutur topunuzu keseceğim diyerek. genelde huysuz dedeler olmakla beraber bazen otuzlu yaşlarda kadınlarda da görülmüştür bu özellik. gelecekte öleceklerdir o mahallede bulunan evlerinde. mahallenin demirbaşlarındandır.
pis çocuk: çok pasaklıdırlar. elleri, yüzleri, üstleri, başları hep kirdir. anneleri salıvermiştir bunları sokağa, umursamazlar diğer anneler kadar. yerden buldukları sakızları çiğnerler, ilginç atraksiyonlar ararlar(inşaatların ikinci katından atlamak vb.). çok küfürbazlardır, çok kavga ederler. sokak köpekleriyle münasebetleri de epey fazladır. gelecekte piçin biri olup çıkacaklardır.
garibim: dışarı çıkmazlar pek. anneleri çok otoriterdir, döve döve çocuğu pısırık etmişlerdir. sesleri çıkmaz, bir köşede otururlar her ortamda. pek tanıyan da olmaz zaten mahallede. gelecekte ne olacağını kimse bilmeyecektir, kayıplara karışıp giderler.
anneler: kimi dedikodu peşindedir, boğazının derdindedir; kimi de taze gelindir, ezilir erkek ailesi tarafından. en belirgin özellikleri balkondan bağıra bağıra çocuklarını çağırmalarıdır, ekmek arası yapar sepetle sallarlar arada bir. gelecekte pek görülmeyen bir nine olacaklardır ve kaçınılmaz sona ilerleyeceklerdir adım adım.
ve daha nicesi...
kızlara yönelik bir yazı olmadığı için özür dilerim ama kız çocukluğu yaşayamadım, kızlar için olanı da onu yaşayan bir arkadaşımız yazarsa daha doğru olacaktır. saygılar...
aşağı yukarı her mahallede bulunan; top oynayan çocukları kovalayan karakter, balkondan yeter artık ulan gece yarısı oldu sizin eviniz yok mu piçler diye bağıran beyaz atletli amca karakteri, bakkaldan alınacak ıvır zıvır zerzevat türü şeyler için çocukları kullanan teyze karakteri...
artist kız çocuğu:Kaliteli şampuanlarla yıkanmış saçları uzun ve genelde saç uçları kıvır kıvırdır.Kolunun altında en kalitelisinden bir bebek mevcttur.Ama benim babam çok zengin,bizim evimiz kocaman gibi cümleleri ağzını büzerek çok uyuz bir şekilde kurar.Büyüdüğünde de çok değişmesi beklenmemeli.
yetenekli kız çıcuğu:Her oyunun kurucusudur,o gün hangi oyuncaklarla evcilik oyananacağından tutunda,evdeki baba kim anne kim olacak bütün görevleri belirler. Üstün yeteneği onu erkeklerle futbol oynamaya kadar götürebilirde bazen.
Saçlı bebeği olan kız:Eskiden bir ayrıcalıktı tabi,herkesin saçlı bebeği olamazdı.Olanda herşekilde havasını atardı zaten.Baaaaakkk benim bebeğime saçlı hemdeee.Yine Artist kızımın bebeğiyle attığı hava..
Pis kız çocuğu:Taranmayan saçları keçe şekline dönüşmüş,Bit besleyen,Genelde eli burnunda bi köşede dışlanmış şekilde diğer arkadaşlarını izleyen kız çoçuğudur.Hiç suçu olmayan ve büyüdüğünde afete dönüşmesini beklediğim ve umduğum pasaklı konteslerdir.
ve anneler..anneler hiç değişmezler.canlarını verecek kadar çok sevdikleri çocuklarını herzaman başka çocuklarla kıyaslayıp canlarını sıkarlar.
metin kaçan'ın ağır roman kitabındaki mahalleliler veya kötü kedi şerafettin'in gihangir sokaklarındaki arkadaşları olabilir. bizimkiler dizisindeki apartman sakinleri yada perihan abladaki karakterler de olabilir tabi.
benim için çakal hüseyin abidir o. işin komik tarafı mahalle çocukları olarak biz bu adama hüseyin abi değilde çakal hüseyin abi olarak hitap ederdik.
(bkz: şimdi anlatınca komik olmadı tabii). *
elinde ince uzun sopasıyla 'çekilin kapımın önündeennn, burdaaa top oynamayııınnn!' diye yırtınan bir adet yaşlı teyze.
bir adet mahalle bakkalı, en bir samimisinden. marketlerdeki gibi torbayı, fişinizi elinize verip, iyi günler demez. her konudan sohbet edebiliriz kendileriyle, adeta komşularınızdan biri gibidir. arada bir hesaba yazdırma işini hiç mırın kırın etmeden yapar, sizi güleryüzle yollar.
bu iki karakter yüzünden çocukluğumuzda bilyeli araba keyfi çıkaramamıştık. sokak müsaitti. yokuş aşağı tam bilyeli araba yoluydu. ama oynatmazlardı. daha yarım mesafe gitmeden bu iki karakterden biri yada birileri çıkar kovardı bizi.
bilyeli araba bilmeyenler için; bulabildiğimiz herhangi bir tahta, uygun ölçüler 30-50cm uzunluk, 20-30cm genişlik.
3 ya da 4 adet bilye. 3 bilye varsa ikisi arkaya biri öne, 4 bilye varsa dört tarafa birer tane monte edilir. binilir ve yokuş aşağı gidilir. sinir bozucu bir ses çıkarırdı. hasta varcılarla çocuk uyuyorculara hak vermemek elde değildi ama nolurdu az biraz oynasaydık sanki.
-camel marka sigaraya sarı kemal diyen muhacır bakkal.
-balkonuna oturan çocukları ve çok ses yapan motorsikletli veledi kovalayan giriş katta oturan yaşlı teyze -benim babaannem oluyordu, allah rahmet eylesin-.
-kulağından sarı bişi akan çocuk,
-terlikle top oynayan çocuk,
-ayağında çıbanı olduğu halde top oynayan çocuk,
-annesi sırtına havlu koyan çocuk
-bizimle aynı yaşta ama çalışan çocuk.
Bizim bakkal şişe topluyordu bak işte o zamanlar sadece onu bizim bakkal yapıyor sanırdım. idol bellemiştim onu ben gençti üstelik bize para veriyordu bira şisesi, süt sisesi vs. şeyler karşılıgında.
yanımızdaki yıkık gecekonduda yaşayan çarşaflı teyze. yüzünü hiç göremeden ölüp gitmiştir. kadın üç beş yaşında olmama rağmen yüzünü göstermeye benden bile çekinmiştir.
topu olan koca götlü velet:futboldan zerre anlamayan ama babasının parasıyla, eli üzü düzgün bir top sahibi olmuş velettir...güzelim maçın orta yerinde 'verin topumu ben eve gitçem' diyendir,sinirleri zıplatandır...büyüyünce de ilk arabayı bunlar alır ayrıca...
Daha bir sürü karekter var aslında. Bu bakkalların yakisikli ogullari, ciraklari, siparis yetistirmek icin bolt olan bakkallar, mahallenin ablalari vs.
