geometri dersine ilk geçiş hangi sınıflarda hatırlamayan bir yazar olarak, fi tarihinde bir derste, kare çizeceğim diye kafayı çizdiğim karedir. kareli deftermiydi hatırlamıyorum.
leblebi tozu yemek.bir de o tozu pipetle püfleterek dışarı püskürtmek,
komşu kızları* toplaşıp, o zamanların en popüler şarkılarına klip çevirmek. bütün kızlar aynı figürleri yaparak ama. sonra aileler başta olmak üzere mahalleyi de toplayıp, sahneye çıkar gibi edayla hazırlanan o müthiş * koreografiyi sunmak...*
ama en popüler şarkı burak kut' un "çılgınım" şarkısıdır... *
okul acilmadan bir gun once sehpayi, kaplama kagitlarini, kitaplari, bant ve makasi hazir edip babanin gelmesini bekledigin sahne.
etiketi duz mu yoksa yan mi yapistirsam sorunsalini yasadigin sahne.
kaplama bittikten sonra sehpayi ters cevirip ablayla arabacilik oynadigin sahne.
sokakta yaramazlık yapıp farkına varma ve annenin klasik evde görücen sen bakışı. efendim deler de geçer... annenin sessiz bir anında anne beni evde çok mu divücen az mı diyerekten sorulması unutulmaz anlardan biridir.
ağza yenen tokat, parmakdaki yüzükle vurulan kafanın acısı, kökünde oynatılacak kadar sert çekilen saçın sızısı.
ilk okul hocanın mal olduğunu ve daha onla geçireceğin iki senen olduğunu bilmenin ve ondan dayak yedikden sonra ki elin kolun bağlı olmasının derinden verdiği, içerden doğurduğu büyük ve muhteşem çağresizlik.