Yazarların çocukken problem ettiği olay yada durumlardır.
Benim en büyük problemim havuz problemiydi arkadaş.
iki musluğun güzel güzel doldurduğu havuzu aynı anda boşaltan o musluk varya,
Onu oraya takan ustayı aramakla geçirdim çocukluğumu!
iki bilinmeyenli denklemlerden sonrada kayış koptu zaten..
Kuzenle kumu çamur haline getirip oynayabilmek için su bulmaya çalışmaktır. Zira anneler çamurla oynamamıza karşıydı ve su vermiyorlardı bize. Biz bu problemi nasıl mı çözdük? Çok basit. Susadık diye eve gidip bize verdikleri suları yutmayıp ağzımızda tutuyorduk ve koşarak kumun üzerine boşaltıyorduk. Sonra olayı çaktılar ve sözde biz su içip tam gidecekken bizi gıdıkladılar ve hazin son.
kendini pikaçu sanıp bilmemkaçıncı kattan atlayanların olduğu bir ülkede yaşamak. bunların abileri de dizideki kötü adamı sokakta görünce dalan tipler zaten. o çocuğun yüzünden pokemon yasaklanmıştı. hem pikaçu uçmuyordu ki!
ortak bir problem miydi, sorun sadece bende miydi ?
bilmiyorum ama benim en buyuk problemim
- evden kacmak.- kacmaktan cok kendi basina gezme, markete gidip alisveris yapma arzusu. hosa gitmeyen ortamlardan eve gitme istegi gibi 4,5 yas cocugu icin buyuk insanlik icin ufak adimlar
bizim neslimizin çocukluğunun en büyük problemi çocuk olduğumuzun pek farkında olan olmayışı idi. hep büyük gibi davranmamız beklenirdi, misafir evlerinden efendi efendi oturalacak, büyüklerin lafı kesilmeyecek, baba ne izlerse o izlenecek, baba yanında düzgün oturalacak, herkes saygılı olunacak, bağırarak konuşulmayacak.
şimdi çocuk babasının ağzına sıçıyor. o da çocuk ben de çocuktum.
babanın her haftasonu sizi görmek için geleceğini zannetmek, saatler öncesinden hazırlanıp beklemek, küçük kardeşin heyecanını kaybedip agresifleşmesi, annenin gerilmesi, herkesin birbirine saldırması..en nihayetinde babanın ''çok mühim'' bir işinin çıkıp gelememesi..
ve bu durumu her haftasonu yaşamak..
akşam ezanından önce evde olma zorunluluğu. bir de bana aşık olan çocuğun abisine aşıktım. o aşk üçgeni yormuştu beni, büyük problemlerim vardı benim ta o zamanlar.*