çocukluğu özlemek

    63.
  1. günümüz zamanında daha çok özlemektir. sanki bütün dünya dokusunu kaybetti gibi. o eski biz biz değiliz gibi.
    6 ...
  2. 2.
  3. pazar sabahları barış manço' yu trt 1' de izlemeyi düşündüğümde hissettiğim özlemdir.
    6 ...
  4. 58.
  5. 65.
  6. Benim balonlarım vardı
    Onları kimler aldı
    Mutlu bayramlar vardı
    Kimbilir nerde kaldı
    Dostumdu benim balonlar
    ibo (bkz: ibrahim sesigüzel)
    5 ...
  7. 23.
  8. bu ara çok fazla hissediyorum bunu. benim yerime başkalarının düşünmesini, daha az sorumluluğumun olmasını, tek derdimin yemek yerken tabağımı bitirmek ve en sevdiğim çizgi filmin saatini kaçırmamak olmasını, daha çok aile büyüğümün olmasını özlüyorum hem de fena halde...
    4 ...
  9. 1.
  10. BACAK KADAR OLMAYI ÖZLEMEKTiR. NEDENDiR NiÇiNDiR BiLiNMEZ ÖZLEMEKTiR iŞTE. ÖYLE OTURURKEN AKLINA GELiVERMESi ANiDEN KÜÇÜK ELLERiN BÜYÜK DÜŞLERiN KOCAMAN SANILAN UFACIK DELi YÜREKLERiN...

    OYUNLARI ÖZLEMEK SONRA. GÜLÜMSEMEK ARDINDAN ÇELiŞMEK YILLARIN AYNASIYLA HÜZÜNLENMEK. iLK AŞK SONRASI NE KADAR DA KÜÇÜK OLDUĞUNU FARKETMENiN ARDINDAN KAYBOLMUŞ YA DA HALA KALE GiBi DiMDiK SAPA SAĞLAM ÇINARIMSI DOSTLARI HATIRLAMAK. BUĞULANAN GÜNLERi ELiNiN TERSiYLE SiLERKEN YENiDEN YAŞASAM DiYE iÇ GEÇiRMEK, ÇOCUKLUĞU ÖZLEMEK.
    4 ...
  11. 10.
  12. kısa pantolon, paslı çakı, dizde kabuk bağlamış yara. kısa çakı, paslı pantolon, gözde yarası kalmış kabuk.

    (bkz: kısa pantolon paslı çakı)
    3 ...
  13. 21.
  14. Güzeldi değil mi çocukluk? Renkli renkli bilyeleri dünya sanarak onlarla yaşamak. Ne geçim sıkıntısı vardı ne de dünya gailesi. Tek ihtiyacımız olan sıcak bir tebessümdü. Arkadaşların şen kahkahaları dünyaya değerdi. Akşam babanın yolunu gözlemek belki de içimizdeki özlemlerin ilk tomurcuklarıydı.
    Hem ne kadar mahsum oluyor insanoğlu o zaman. Keşke her zaman en büyük kavgamız "benim babam senin babanı döver oğlum" ile başlayan çekişmeler olsaydı. Bazen bir çikolata mutlu olmamıza yeterdi de artardı bile. Şimdi öyle mi ya işimiz gücümüz var dilediğimizi alabiliyoruz ama yine de mutluluk için az geliyor. Aslında herkes çocukluktaki o saflığı, masumluğu özlüyor.
    3 ...
  15. 6.
  16. hayatı özlemektir, büyüdükçe elimizden kayıp giden...

    küfürsüz bi muhabbeti özlemektir. keyfince çizgi filmlerden, oyunlardan konuşabilmeyi; nefesin kesilene kadar kovalamaca oynayabilmeyi, "o bana ne der, bu ne der?" diye yapmak istediğin şeylerden vazgeçmediğin günleri özlemektir.
    kız-erkek ayrımı nedir bilmediğin, "acaba elim yanlış bi yerine değer mi?" diye sorun etmeden kızlarla oyun oynayabildiğin, toplu taşıma araçlarında "acaba rahatsız oluyor mudur? duracak yerde yok başka hay allah!" demediğin, daha hiç bi kız için kavga etmediğin, aranın bozulduğu bi arkadaşının olmadığı günleri...
    parasızlık nedir? zengin-fakir ayrımı nedir bilmediğin, acaba "şu kadar para harcasam, arkadaşlar harcıyamaz. ayıp olur mu?" demediğin; paylaşmaktan ve daha da güzeli paylaşılmaktan çekinmediğin günleri... dost-düşman demediğin, herkesle arkadaş olduğun, paylaşıldığın günleri özlemek...

    hayatı özlemektir aslında. kafamızı kurcalayan, bizi sürekli rahatsız eden ve yaşamımıza yön veren, belki de bizim yerimize yaşayan sorularla yaşıyor muyuz ki?
    3 ...
  17. 3.
  18. her yaşın daha büyük sorumluluklar getirdiği dikkate alınırsa sorumsuzluğun özlenmesidir. 2-3 yaşımıza kadar altımıza sıçıp işeyebiliyoduk. sonra hayat bize altına sıçmama sorumluluğunu verdi. okula başladığınızda derslerin iyi olması sorumluluğu,gençken iyi bir kişilik oluşturma sorumluluğu,yetişkinken aile kurma sorumluluğu,anne-babayken altına sıçan çocuğa sıçmaması gerektiğini öğretme sorumluluğu derken yaşlandığınızda tüm sorumluluklar yerini tanrıya dönme zorunluluğuna bırakır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük