Uzun makarnayı (bkz: spagetti) küçükken yoğurtlu olarak yerdim bir de ketçap sıkardım sonra salçalıya dönüş yaptım tabi abim öldüğünden beri yemedim ondan görmüştüm yoğurtlu salçalı makarna yemeyi o gittikten sonra bir daha da yiyemedim zaten.
bayramlarda verilen kahveli şekerler ve ece marka çikolata. bunun dışında pamuk şeker,cici bebe, yıldız şeklinde olan dondurma(adını hatırlayamadım), emzik şekerler, cino, link ve poptip.
Bornova büyük park’ı bilenler bilir. Ben ilkokuldayken abimi ve beni oranın çocuk parkına götürürdü ailem. Hani şu şişme dev oyuncaklar var ya onlardan kurulurdu arada bir. Ayıdan salıncaklar vardı, ayı kolunu sarılır gibi atmış, kolunun altına da salıncak kurulmuştu, öyle düşünün. O şişme oyuncaklar ve ayılı salıncak için dakikalarca sırada beklerdik. Deli gibi oynar, hoplar, zıplardık. Kan ter içinde oyunlarımız bittiğinde annemler bize serinleyelim diye gazoz alırdı. Hah işte o soğuk gazozun tadını 30 senedir hiçbir yerde bulamadım.
Salçalı ekmek, elma şekeri, kağıt helva, sokak dondurması..
Bir de anne kişisinin yaptığı, büsküvili pasta. Yiyebildiğimiz tek yaş pastaydı o zamanlar.
Hatta tek doğumgünü pastası.
yedikçe bağımlılık yapan çilekli ve çikolatalı eti-puf, hiç bitmesin istediğim yumiyum şekerli sakız, çikolata bar içerisinde muhteşem pirinç patlakları barındıran luna çikolata, çiğnedikçe mimik değiştirmemi sağlayan ekşi yüz, sakızını hiçbir sakıza değişemediğim toybox, gerçek süt tadı veren minimilk ve tabi ki de portakal aromalı bumbo.