Rahmetli babaannemin en kıymetli eşyalarından biriydi. Çünkü anlattığına göre babası gurbette çalışırken hediye getirmiş. Rus malıydı zaten. Çocukluğumun bir dönemi tavuğun kafasını izleyerek geçti. Siyah beyaz televizyonun üzerinde dururdu ve o köy evlerine özgü öğlen sessizliğini bozan sadece bu saatin tik taklarıydı. Bu ritim evdekilerin de ritmi olmuştu. Tavuk kafasını defalarca salladı, vade doldu, babaannem rahmetli oldu. Şimdi benim çalışma masamda duruyor. Tavuğun kafasını da yaptım.
dönem dönem hatırlayıp internette arattığım ve bulabildiklerimi bir klasörde saklıyorum. bazılarını paylaşmak istedim.
-----
kivi pil.
kivi pil, bana pazar günleri 1.lig maçlarını dinlediğim küçük radyoyu anımsatıyor. o dönemlerde öyle her hafta televizyonda maç yayını yok. zaten her evde televizyon da yok. trt canı isterse yayınlıyor. para falan da ödemiyorsun izlemek için. tele kutu programı vardı cenk koray'ın. işte o program içerisinde bazen stadyumlara bağlanıp gösterirlerdi maçı ama çok az kısmını. mecbur am bandından yayın yapan radyolardan dinlerdin. bu pil bana hep o dönemleri anımsatıyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795062/+
-----
fotoğraf makinesi flaşı.
ne saçma değil mi? fotoğraf makinelerinin çoğunda flaş yoktu. bunları ilk defa almanya'dan gelen teyzemde görmüştüm. kullan at gibi bir şeydi. bir kere patlıyordu, sonra atıyordun. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795063/+
-----
harf ayraçlı telefon fihristi.
o dönemin en şekilli aletlerinden. sağdaki harflerden birine getiriyorsun. sonra alttaki uzun çubuğa bastığında o harfin sayfası açılıyor. dönemin atari'si resmen. annemle babamın çalıştığı yere gidince saatlerce oynadığımı bilirim bununla. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795064/+
------
vezüv gazyağı sobası.
bu da hemen hemen her evde bulunan aletlerden biriydi. zamanında gazyağı çok pahalı değildi. şu sol arkadaki bidon gibi yere gazyağını doldururdun. gazyağları da bakkallarda satılırdı. sonra bir vanası vardı, açardın onu, gaz yağı süzüle süzüle hazneye gelirdi. bir kibrit yakar, içine atardın. vuuf diye birden alev alırdı. burada kritik nokta o vanadan sağladığın gaz akışının debisini ayarlamaktı. fazla açarsan gaz çok gelir, sıkışma yapar ve soba patlayabilirdi. çok evde bu soba gümlemiştir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795065/+
-----
tabanı ahşap terlikler.
bunlar da bir dönem çok modaydı. mahalledeki bütün kızların ayağında bunlardan vardı. deli gibi de sağlamdılar. takkıdı tukkudu yürürlerdi. tek dezavantajları çok kaygan olmalarıydı. bir nesil bununla sağlam düşmüş, kafayı sağa sola bolca vurmuştur. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795069/+
-----
plastik kapı tokmağı/tutacağı.
garip ve şeffaf bir plastikten imal edilirdi bunlar. iki amaçlıydı. evden çıkarken kapıyı tutup çekmek için, bir de zil çalışmayınca tok tok vurmak için. yenileri pırıl pırıl parlardı. en çok kullanılan renkleri de bu ve nane likörü rengi bir yeşildi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795066/+
-----
kurmalı, içine katlanabilir saat.
bu da hemen hemen her evde bulunurdu. babaanne saati derdim ben buna. her gün kurman gerekirdi. zırrrrr şeklinde öten alarmı da vardı. bunun en güzel yanı, bir yere seyahata gideceksen bu içine doğru katlanır, daha düzgün bir şekle bürünür ve taşıması, bavula yerleştirmesi daha kolay olurdu. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795067/+
-----
misafir odası vazosu.
bir klasik. misafir odasındaki yemek masası süsü. içinde hiç çiçek gördüğümü anımsamıyorum ama bu vazo ve benzerleri her daim orada olurdu. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795068/+
-----
mıknatıslı sabunluk ve diğer mıknatıs.
bu da yüzyılın icatlarındandır. tabii sıvı sabun diye bir şey yok o zamanlar. kuru sabunu alıyorsun, alır almaz yuvarlak mıknatısı sabuna saplıyorsun. diğer mıknatıslı taraf da duvara monteli. işin bitince hop yaklaştırıyorsun sabunu. lıpp diye çekiyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795070/+
-----
kristal görünümlü çokokrem bardakları.
o zamanlar bunlara ulaşmak çok zordu. nerdee şimdiki gibi her istediğin zaman yiyebilmek. ayda 1 kere alınırdı, gıdım gıdım yenirdi. bittiğinde de güzelce yıkanır, bardak olarak kullanılırdı. o dönemin çokokremi bile afilliymiş. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1795077/+
70'li ve 80'li yıllarda hemen hemen her evde olan bu arçelik marka merdaneli çamaşır makinesi.
Yaz günleri köydeki evin avlusunda babaannemle az çamaşır yıkamadık bununla. Etraf toz detarjan kokusuyla Dolarken dönen merdaneleri izlemek çok zevkliydi. Bu makinelerin en tipik özelliği ise çalışırken evin içinde gezmesiydi. Babaannem "bak yine odaya geldi körolasıca" diyip makineyi tekrar banyoya sokardı.