bugün

görsel
Sürpriz yumurtalar
Gaz lambası.

anneannemin köydeki evinde elektrikler çok sık kesilirdi. en ufak rüzgarda karanlıkta kalırdın. işte o zaman bu güzellik ortaya çıkardı. işığı altında büyüklerin esrarlı sohbetini dinlemek, çocuk olmanın en heyecanlı anlarından biridir. duvarda elimle yaptığım gölgeden şekiller ilk hayallerimdir. en güzeli de anneanne dizinde tavandaki ışık oyunlarına bakarak uyumaktı. güzel günlerdi geçti gitti.

görsel
Günün son tenefüsü akşam ezanı.
mahalle maçları. bitti tabi artık. sokaklar sapık kaynıyor.
(bkz: kaynamış şekerli süt)

Ananem ineğin sütünü hemen ısıtıp içine de şeker basarak sabahları içirirdi. Zamanla pastörizenin kölesi olduk.
Uçurtma uçurmak artik uçurtma uçuran çocuk kalmadi tek tük görüyorum onlarda zamana direniyorlar.
Aşık olduğum çocuğa meybuz alırdım.
(bkz: Yumiyum)
Abimin elimi zorla tutarak beni kendime zorla tokat atmak zorunda bırakması ve yerde oturup ayaklarımı duvara yaslamam ( bunu hala yapıyorum orası ayrı).
Ama ilki değişti artık ben aynısını abime zorla yapıyorum, aslında pekte zorla olmuyor yeter ki rahat bırak beni diye öyle 10 tokat atmama izin veriyor. ama kahrolası vicdanım araya giriyor burda ve yumuşacık tokatlar attırıyorum kendisine.
ilkokulda montunu sevdiğin kişinin montunun üzerine asmak. Kendini ona yakın hissetmenin en masum hali.
Aslanlı ya da kaplanlı battaniye.kitlenir kalırım nerde görsem.
Diz ve dirseklerde her zaman en az bir tane bulunan kabuklu yaralar.

Bayram günü giyilen tül fırfırlı soket çorapların ve rugan ayakkabıların üzerinde pek çirkin görünürdü.
Sagra special çikolata mağazaları ve bu mağazalardaki “çikolata Çeşme”. O dönem birçok çocuğun hayaliydi o Çeşmeden bir tane Evde olması. Ya da o Çeşmeye ağzımızı dayayıp kana kana çikolata içmek...

görsel
Hep başkalarında görülüp özenilen, bir türlü sahip olunamayan boya.

görsel
görsel

Milli perdemiz.
sözlüğün çoğunluğu için 3 yıl öncesindeki olaylardır.
Elektrik kesintisi.
Mum ışığında gölge oyunları oynardık. Babam saz çalar, türkü söylerdi. ona eşlik ederdik. Rahmetli anneannem meşhur korkunç masalı olan " deli şaziye"yi anlatırdı...
Bulunduğumuz semtte Uzun zaman sonra dün elektrik kesintisi oldu. Mum dahi yakmadık karanlıkta oturup anneannemi andık ve o masalın aklımızda kalan bölümlerini anlatıp güldük. Tek eksiğimiz saz oldu. En kısa zamanda babama yeni bir saz hediye edeceğim. Başka türlü tabletten uzaklaşmayacak.
Şu şekil ahşap duvar saatleri.

Çocukluğum bu saatlerin tiktakları eşliğinde geçti. Ne zaman uykuya yatsak odayı bu saatin sesi doldururdu. hayallerine, rüyalarına, çocukluğuna sinen bir ses...O kadar alışırsın ki nabzın bile o sese göre atmaya başlar. Hayatın ritmini belirler. Hatta ben de öylesine alışkanlık olmuş ki saat tiktakları eşliğinde çok daha rahat uykuya daldığımı keşfettim. O yüzden yanıbaşıma bol tiktak sesli bir çalar saat koydum.

görsel
(bkz: cips isteyince patates kızartması yapan anne).
şimdi yanımda olsa da yine yapsa.
görsel
Dizlerimdeki yara izlerim.
(bkz: taso)
Sana yağ. böyle çocukluğun ben aq o zaman da aklım fikrim yemekteymiş.
Avuç içinde döndürülerek uçurulan pervaneler vardı. Cipslerin yanında falan eşantiyon verilirdi. Bir keresinde bunu evde uçurup babaannemin gözüne çarptırmıştım. Canı nasıl yandıysa hiçbir şey söylemeden ortadan ikiye kırıp işine devam etmişti.

görsel
görsel