bugün

Her sabah 1.sınıftayken onu görmek için erkenden okula giderdim babamla. Bir bank'a oturup onun sarı ve dalgalı saçlarını izlerdim. Hazar denizin'den daha mavi olan gözlerin'de kaybolurdum. Sesi bana huzuru getiriyordu. Ardından karanlık bulutlarla çevrili olan dünyama ışığı getiriyordu. iyi ki varsın bahar. Yıllar geçse bile seni asla unutmayacağım.
tasolar taştan kale yapıp oynanan maçlar tsubasa ahh bi de leylaa....
Atari, leblebi tozu, kelebekli toka, ışıklı spor ayakkabı.
el kadar siyah deri kundura.
ayağında başka bir şey varsa okula aldırtmayanından.

ne gerek varsa?
, uzun eşşek, sega(atari) .
Babamızdan kalan daktilo. Annemizden kalan, hala kullanılmakta olan çeyizler. Birde kar. nedense bunların dışında hiçbir şey çocukluğumu hatirlatacak kadar masum ve sabit değil.
görsel
görsel
Pastel boya.
ezan sesinde eve gelmek.

çayı küçük kaşıkla içmek.
Düşündüm düşündüm aklıma bir tek tekel 2000 geldi. 1.750.000 tl idi. 2.000.000 tl verirlerdi. Para üstüne çikolata alırdım. Sonra zam geldi. Hiç hoş olmadı.
Ağıza sıkmalı çikolata aağhğhğ.
1) beyblade
2) pokemon digimon
3) bayramlar
4) pazar günleri banyo yapmak
5) 2002 Dünya kupası
6) taso
7) değişik sakızlar.
- pamuk şekerin pamuktan yapıldığı.
- bohçacıların o bohçalarla çocuk kaçırdığı.
- renkli gözlü insanların renkli gördüğü.
- tüm bebekleri leyleklerin getirdiği.
- bir gece aileden uzak kalındığın da hemen onların çocuğu olunacağı.
- serçelerin büyüdüğü zaman güvercin olması.
- kuşbaşı etini gerçek kuş başı zannetmek.
- kahve içersen kara olursun.
- hamur yersen karnın ağrır.
- yemezsen arkandan ağlar.
- gitme bak öcü varmış orada.
- ayın bir dede olması.
- radyonun içinde adam olduğu.
- tolga abiyi hugo'nun babası sanmak.
- banyodan sonra sıhhatler kelimesini saatler olsun olduğunu sanmak.
- herkesin türkçe konuştuğunu düşünmek.
- filmleri ve dizileri gerçek sanmak.
- acı yendiğin de sesimizin güzel olacağı.
- gözlük takanların çok zeki olması.
- doktor yazısı ayrı bir dil değilmiş.
- solucanların büyüyünce yılan olacağını sanmak.
- herkesin hep yanında olacağını sanmak.
- hep çocuk olarak kalacağımı zannetmek.
- hep iyiler kazanır.
- büyümenin iyi bir şey olduğu düşüncesi.

çocuk olsam yeniden...
bir tek düştüğüm için acısa içim,
ve kalbim;
çok koştuğum zaman çarpsa sadece...

cemal süreya.
görsel

oynamaktan asla yorulmadığım oyun. halhal. ne güzel günlerdi.
desenli halı.

karne kötü gelince gece boyu o desenlerin nereden başladığını, şekilli köşelerinin nasıl bir estetiği olduğunu incelerdik. hey gidi günler hey...
Tipitip,ninja kaplumbağalar,lolipop,cino,leblebi tozu,kaymaklı külahlar,sapan,topaç.
görsel

Bir horozlu şeker parası bu kadarmı zor tedarik edilirdi.
Arap sabunu kokusu.

O zamanlar evlerin bahçesinde Arap sabunu ve el fırçaları ile halı yıkanırdı.
Ne büyük eğlence idi.

Bana bir fırça, bir kap arap sabunu verin, bütün dünyayı temizleyebilirim. Böyle hissettirdi.
Andımızı coşkuyla ve yüksek sesle okumaya çalışırdık sınıfça. En güzel okuyan sınıf olabilmek için.
sırt çantasının içinde unutulan simit kokusu.
soba yanan sıcacık odadayken portakal yedikten sonra elleri yıkamak için buz gibi banyoya gitmeye üşenme hali.
Meybuz, sobanın evi aydınlatması, is kokusu, altın şeklinde çikolatalar.
(bkz: eti eti eti)
annem sacimizi orerken kizdirirsam tasi yada taragi laps diye kafamiza gecirmesi bide orguyu o kadar sıkardiki cinli gibi olurduk...