Ben şanslı bir çocuktum sanırım.
Burada yazılanları okuyana kadar bornozun kıymetini anlamamıştım.
Bazen normal gördüğün şeyler, aslında hayatın hediyesi olabiliyor demek.
Cumartesi sabahı yine saçma sapan şeylere anlam yükledim...
Yaşlılık zormuş be.
annem beni leğende yıkadıktan sonra oğlum polis ol derdi hazıra geçerdim ve havluyla kurulardı. 14 yaşına kadar bornozum olmadı hep havluyla kuruladım kendimi. hala aynı sarı bornozu kullanıyorum.
Benimde başıma gelmiş durumdur. Acıdır o günleri yad etmek ama bizde peşkirde yoktu babamın tayini Cizre'ye çıkmıştı annem beni leğende yıkar cıs cıbıl şekilde doğaya salardı. Hey gidi zalım hayat.
hafta sonu banyo kazanı yakılır, çocuklar yıkandıktan sonra havluya sarılır, soba yanan odaya götürülürdü. çoğu evde bırak bornozla gezmeyi bir odadan diğerine koşarak geçilirdi. fakat bu kadar imkansızlığa rağmen insanlar daha mutluydu. şimdi sıcacık odalarımızda, elimizde birer cep telefonu hepimiz ayrı odalardayız.
edit: kendi entrymden fenalık geldi okuyunca. yaşlı yaşlı. ama napalım durum bu. **