"fotoğraf çekilmek" konusunda hoşnutsuzluğumun sebebini çocukluğuma inerek buldum diyebılırım.
henuz 4-5 yaşlarındayım.saçlarımı kestirecek annem.uzun saçlı cocukluk halım hatıra kalsın diye fotoğrafçıya gidiyoruz.tabı eskıden her köşe başında fotoğrafçı yoktu(bizim oralarda yoktu diyeyım).
oturdum fotorağçının gelmesını beklıyorum.adam geldi ve ağzının etrafında ameliyat izi vardı.ben niyeyse korktum çocukluk halımle.( nıye korktuğumu hala anlayabılmış değilim ) başladım ağlamaya. "hadı gidelim hadi gidelim" nidalarıyla. annem benı sakınleştırmeye çalışıyor. "yüzü niye öyle anne korktum ben ondan" demiştim. annemden gelen cevap: "kızım trenin altında kalmış". (annemin verdiği bu cevabın da onun çocukluğuyla alakalı olduğunu düşünuyorum an itibariyle.)
şahtı şahbaz oldu misalı aldığım yanıtla daha bir korkmuştum.çocukluk aklımla kımbılır içimde ne senaryolar üretmiştim.
velhasıl olmadı o gün geldiğimiz yoldan fotoğraf çekinmeden geri dönmüştük.
teknolojı gelişti elimizin altında fotoğraf makıneleri olmasına karşın; karşıma biri geçsin beni fotoğraf çeksin ya da kendı kendımı çekeyim yok hoşlanmıyorum.
sevgili ziynet hala...
bugün hala karanfil deste gider i dinlerken içime bir tiksinti geliyor. kıvrılan bileklerini hatırlıyorum.kafanı sallayışını falan.
Adler, insan tanıma sanatında buna birkaç örnekle ışık tutar.
Hastalarından bir kadın, rüyasında kocasının evlilik yıldönümlerini unuttuğunu, kendisinin de bunu kocasına sitem ederek hatırlattığını gördüğünü söyler. Kadının çocukluğuna inilir, geçmişine gidilir. Kadın, çocukken teyzesinin ona tahtadan oyma bir kaşık verdiğini, çok sevdiği bu kaşığı çay’ın kenarında oynarken düşürdüğünü ve kaşığını kaybetmenin üzüntüsünü uzunca yıllar yaşadığını söyler. Evliliği de kayıp gitmesin, yitirilmesin diye mücadele verir kadın, tıpkı kaşık meselesinde olduğu gibi.
Aynı kadın bir başka rüyasında, kocasıyla yüksekçe bir yere çıktığını, fakat yükseklik korkusu nedeniyle düşüp kaldığını görür. Burada yükseklik aslında kocasının onu bırakması sonrası yaşayacağı korku ve felakettir.
Bir adet terapidir. Annenizle babanızla veya çocukluğunuzu bilen biriyle yapabilirsiniz. Böylelikle şuan bazı şeyleri neden böyle düşündüğünüzü anlayabilirsiniz.