çocuğun kişisel gelişiminde, dersi sevmesinde, ve yine o derste başarılı olmasında büyük rol oynarlar.
1. sınıftaydım ben ilk tokatımı yediğimde. yediğim dayağın sebebi: ders içinde birden fazla tuvalet izni isteyip dersi bölmek. ayakkabılarıma değecek kadar uzun bir önlüğüm vardı, * annemin el örgüsü yakalığım birde. öyle cılız öyle çelimsizdim ki üflesen uçacağım o derece. o güne dair hatırladığım tek şey yediğim tokatın hızıyla sendelemiş olmamdı. onun yerine ben utandım yediğim tokattan. okula, arkadaşlarıma ve öğretmenlerime yeni yeni alışıyorken arkadaşlarımın önünde yediğim tokat tüm şevkimi, hevesimi kırmış, olanlar beni utandırmıştı. ağlayamadım bile. tokatı yiyince hiçbirşey söylemeden bekledim bi müddet. sonra yanağımda 5 parmak izi yerime geçtim, okula da 1 hafta gitmedim. öğretmenimizin adı sevgiydi. ben de çok küçüktüm. ishal olmamın bedeli; yüzüme yapışmış 5 parmak iziydi. öğretmenimizin adı sevgiydi.. .
orta okuldaki fenbilgisi öğretmenim ne öğretmendi ama özel ders alanları geçiren ödev yapmayınca döven bir öğretmendi sırf dayak yememek için ödev yapardık şerefsiz kadın.
kekeme öğrenciye her Türkçe dersinde zorla metin okutturmaya çalışan, çocuk her seferinde kekeleyerek okuyunca sınıfın yavşak yavşak koro halinde güldüğü bu öğrencinin ağlamasından sadistçe zevk alan sınıf öğretmenlerinin mensup olduğu kuşaktır.
şimdi sesimi duysa o bayan sınıf öğretmenine(adını bile unuttum) şunları söylemek isterdim: hani o her ders ağlattığın kekeme çocuk var ya, önce kekemeliği yendi, güzel güzel konuşmaya başladı, sonra üniversite sınavında türkçe öğretmenliğini kazandı, sonra 2003'te fakülteyi bitirip atandı ve 7 yıldır türkçe öğretmenliği yapıyor.
ve nerde kekeme bir öğrenci görse senin yaptığının tam tersini yapıyor ve sınıfa şunu söylüyor önce: "bu çocukla kekeme olduğu için dalga geçen önce aynada sorsun kendine, ben insan mıyım diye"
sıfat yapan ki'nin ayrı yazılmadığını bilecek kadar türkçeye saygısı ve hakimiyeti olan sözlükçülerin de olduğunu gösteren öğretmenlerdir.
saygılar bu tür dilbilgisi kurallarını üşenmeden öğrenene ve öğretene...