rahmetli dedemin bakkal defterini elimize verip gidin ne canınız çekiyorsa alın demesiydi.. bi sürü şey alırdık, ne aldınız diye sormazdi bile. nur içinde yatsın. onu çok özlüyorum.
Artık çok uzaklarda kalan bir rüya gibidir. Çocukluğunuzun geçtiği o uzak Ege kasabasındasınızdır. Anneniz hayatta ve çok sağlıklıdır. Babanız, kahramanınız sırım gibi genç bir delikanlıdır. Bir ılık yaz ikindisinde işten erken gelmiş yorgundur. Alimünyum çaydanlıkta demlenen çayın kokusu her yeri sarmıştır. Ortaya bir tabağa bakkaldan alınan ince uzun bisküvilerden koyulmuştur. Komşular da gelmiştir, herkesin yüzünde bir gülümseme vardır. Ne zaman o anlar aklınıza gelse bir Sezen Aksu şarkısı düşer dilinize hüzünlenirsiniz Eskidendi çok eskiden
Barbi bebeğime elbise yapmak için bulduğum parlak simli kumaşlar..
ne çok sevinirdim, uzunca bir zaman beni en fazla heyecanlandıran şeydi bu.
Meğersem çocukken daha süslüymüşüm.
Ha Bir gün de annemden saten kırmızı kumaştan bluz ya da gömlek diktirmesini istemiştim, DiKTiRMiŞTi de. Ne tuhaf, Çocukluğuma dönünce kendimi tanıyamadım. Nerden geldim bu başlığa ben.
Kırmızıdan nefret ediyorum.