Beyin olanca gücüyle ilerlerken, cinsel sistemlerin korkunç etkinliği daha uykuda olduğu için çocukluk, hayatımız boyunca özlemle geri dönüp baktığımız masumiyet ve mutluluk dönemi, hayatın cennetidir, kayıp cennet.
ilkokulda gördüğümden beri her aklıma gelişinde gönlümde hep ona olan aşkı hissettiğim, yine o ilkokul çocuğu gibi utandığım kişi.Ona olan platonik aşklarımdan sonra yaşadığım ilişkilerimde onu 13 yıl sonra tekrar gördüğümdeki yüreğimin hareketlerini,heyecanımı,elimin ayağıma dolaşmasını hiç yaşamadım ne ilginç...
bir kaç bilinçaltı mesajı
bir kaç müzik
bir kaç komşu
sayısız kardeş derecesinde arkadaşlarımla
eski gecekondu mahallesi
yeni istanbul sosyetesi sahil semti olarak hatırlatırım seni istinye
oysaki ne zaman boyaki kitabı görsem sen gelirsin aklıma.
Çocukluk insanın en günahsız, saf ve savunmasız olduğu dönemidir. Ananın kutsal dokunuşları eşliğinde, kötülük, yalan-dolan nedir bilmeden çıkarsız katılır yaşama. Sevgi vardır literatüründe. Oyunları, kendini ifade zeminidir.
Çocuklar her haliyle güzeldir. Ama gülünce daha da güzelleşirler. Gülüşleri özgürlükle ve umutla yüklüdür. yürekleri bir bütün dünyayı içine alacak kadar geniştir.
Çok özlediğim şey. Çok klişe ama çok özlüyorum. Tarlabaşındaki sanat merkezinin bi kapısı bizim sokağa diğer kapısı Tarlabaşı caddesine oradan da hemen istiklale çıkardı. Bizim bahçemiz falan da yoktu küçükken. Kaçıverirdik terliklerle istiklale. Unutulmaz bu çocukluk denilen zalim, özlenir de özlenir. Hafızanın en temiz en pak olduğu zamanlar olduğundan mıdır yoksa çocuk saflığından mıdır bilinmez ama hatıralardan çıkmaz.
Çocukken Tarzanı neredeyse çıplak seyrettik, Külkedisi eve gece yarısından sonra gelirdi, Pinokyo yalan söylerdi, Batman arabayı saatte 300 km hızla kullanıyordu, Pamuk prenses 7 herifle birlikte yaşıyordu, Red Kitin ağzında devamlı sigara, Temel Reis'te pipo ve dövmeler vardı, Pacman hapları yutup yutup dijital müzikle patlayıp koşturuyordu...Bunları izleyerek büyüdükten sonra suçlu biz miyiz hakim bey ?
Çocukluk güzeldir. Başkadır. Masumdur. Yetişkinlerden hep aynı cevabı alırsın ama çocuklardan farklı. iki farklı günde arabaya giderken iki çocuğuda 20 ile gidiyorsun dedim. Biri daha fazla yaparım diğeri ise otomatik vites bende olsa daha fazla yaparım dedi( evet ikincisi biraz daha çakalmış vitesi nerden gördün). Bir gün evimden uzak bi yerde bir bisikletli çocuk seni sevdim abi dedi. Bende seni dedim arkasından güle güle gitti. Kendi çocukluğuma bakıyorum da hep salak şeylere gülerdik. Bok denince gülerdik. Ama en çok osuruğa gülerdik. Taklit yapan amcalar hep kraldı. Çok canım acı kırıcan mı belimi? Buna da gülerdik. Ama ne zaman ki büyüdün işler boka sarıyo. Bir sistemin için de yer almaya çalışıyorsun. Yamyam style gülmüyorsun. O zaman geldiğinde önündeki şeyin işemekten başka bi boka yaradığını öğrendiğin zaman sıçıyorsun. Çocukluk bitiyor evrimleşiyorsun boktan bi süreçten sonra al sana hayat....
çocuk olmak güzeldir, özlenir hep.
itiraf ediyorum bu hayat 20 den sonra çok hızlı geçiyormuş lan. ne çabuk geçti zaman be, çocukluğuma gideyim diyorum
-otur oturduğun yerde pezevenk diyorlar.
oysa ne güzeldi be dansa davet oynardık, sokak ortasında mal gibi dans etmesini de bilmeden öyle dans ederdik kızlarla. beni seçsin diye yarışırdık çocuklarla.
-kumların üzerinde atlarken komandoculuk oynarken, artık nasıl komandoculuksa amk işte çocuk aklı.
şu an aynaya bakıyorum ulan sen sarışın ufak tefek bir şeydin, abinle evde home computer oynuyordun ne ara büyüdün diyorum. soruyorum kendi kendime.
-sanane lan amcık diyo bana sanki biri. büyüdün işte.
ilkokula ilk başlarken ağladığımı hatırlarım, bi de üniversite yıllarımı, vay be yakında ölürüzde biz.
-yok lan daha yaşarsın yaşın kaç göt.
tamam tamam.
bayrampaşadan avcılara giderdik 15 dk sürmezdi arabayla yollar bomboştu. şimdi mahalleden çıkmak 15 dk sürüyor heryer araba oldu amk.
-ee almasaydın araba sende.
ee tamam be.
itiraf ediyorum sözlük büyüdük, büyüyorsunuz, büyüyorlar. zaman çok çabuk geçiyor kıymet bilin lan. harbi zaman akıyor diyorlardı da -hasiktir git be amca derdik. demek ki doğruymuş.
şimdi çıkıp misket oynamak istiyorum kaflik peşinde koşmak istiyorum gelde oyna amk.
bilyalı araba yapıp kaymak istiyorum desem bilyalı mı kaldı pezevenk diyecekler. e haklılar tabi.
insan çocukluk dönemindeki arkadaşlarına baksın, birde olgunluk dönemindekilere hangisi daha samimi...
birde çocukluk dönemindeki arkadaşlarının şimdiki durumlarını ve aralarındaki ilişkiyi düşünsün. Şunu fark edeceklerdir;
hayatın insanları işleyişi ne kadar farklı dünyalara itiyor, sosyalleşme şekilleri sosyal ortamları nasılda değişiyor.
çocukken saf tertemiz arkadaş olanlar, gerek eğitim, gerek sosyal statü, gerekse zenginlik kavramları ile uzaklaşıyor ve dönüp baktığında herşeyimi paylaştığım çocukluk arkadaşımla ne kadar uzak oldum diyor.
Çocuksan sosyal statü, eğitim, zenginlik, dedikodu,kariyer, içten hesaplaşma bunların hiçbiri yok. arkadaşına gerçekten üzülürsün ve nunla gerçekten sevinirsin...