küçük çocukların hayatlarının bir dönemine damga vuran korkulardır.bunlar şöyle örneklendirilebilir;
-çamaşır makinalarının çocuk yemesi
-sünnet derisinin pilava katılıp yenmesi gibi ...
(bkz: sünnet esprileri)
eve üçüncü kez giren hırsız sonucu hırsız lafını duyunca çocuğun ödü patlamaktadır.geceleri uyuyamamaktadır.tahta taburenin içine girmiş olan tahtakurusu ya da geceleyin ev süpüren komşu, çocuğu psikopat etmeye yeter de artar bile...
baba artık her an çocuğun çıkıp çıkıp yatağa gelmesinden bıkar bir gün çocuğu karşısına alır ve bir şeyler anlatır...
bundan sonra çocuğu deliksiz uykular bekler hırsız da kimmişdir onun yatağının altında nöbetini tutan tam 4 tane kaplanı vardır kolaysa gelsindir!!
onu bunu bilmem; "gurgur dede'dir" ne zaman biraz yaramazlık yapsam bana dikte edilen korkunun adı buydu. soba deliğinden çıkıp gelmesi beklenirdi. *
korktuğumda soba ve baca deliklerini gözümün arşınladığını iyi bilirim. ha bi de uyuya kaldığımı hatırlarım ama uykudan değil, zorunlu korkudan.. *
çocukları koruyan bir güç varolduğu için onlar hayatın kötülüklerini gerçeklerini hemen göremezler. onların küçük dünyasında bu dünyanın kötülükleri canavarlardan ibarettir.
tam hatırlamıyorum şimdi ama sanırsam bir margarin* reklamıydı. bi tane yumurta vardı böyle gözleri falan.. çıkıp konuşurdu ebleh ebleh. ondan fena tırsardım.
not: yumurtayla margarin arasındaki bağlantıyı bende kuramadım...
metal kutulu adel faber marka suluboyaların üzerinde, logo niyetine bulunan hınzır suratlı palyaço kafası vardı fi tarihinde.... hala palyaçolardan korkarım, ürkerim.
-cingenelerin cocuk kacirdigina inanmak
-annenin ve babanin hemen yarin sabah öleceğini dusunup her gece aglamak
-abuk sabuk haberler yuzunden yoksa ben de cift cinsiyetli miyim diye dusunmek
-5 katli bir apartmanin arka bahcesinde kopek var diye, arka odalara gidememek(ev 5. katta), kopegin cama tirmanabilecek bi canli oldugunu dusunmek
-farelerin geceleri gelip, kulaklari yiyeceginden korkup her sabah kulaklari yoklamak
-geceleri salonda otururken koridora bakan gozlerin, gordugu her seyi dogaustu bi varliga benzetmesi, geceleri gelen halusilasyonlar-ki hala var onlar gecmedi-
kesinlikle dozerdir.
devasa, kaba saba görüntüsü, çıkardığı korkunç ses ve hele o kocaman dişli kepçesi. bilimkurgu filmlerinden bir yaratığı andırabilmektedir.