hoşgeldin derdim. yatağımın bir ucuna oturturdum. bir şeyler ikram ederdim, bilirim kakaolu sütü çok sevecektir. büyük bir bardakta, sımsıcak kakaolu süt hazırlardım. korkularını, endişelerini yatıştırırdım. karşısına çıkacak 2 kişinin hayatını çok değiştireceğini söylerdim, sakınırdım onu. bu konuda dikkatli olmasını, çok üzüleceğini anlatırdım. belki beni dinlerdi. belki de susardı. kararı ona bırakırdım. onun için susmak, gerçeği anlatmanın tek gerçek yoluydu.
iyice aşağılar, söver, ağzına sıçar, utandırır, vurur, ağlatır, sınırını zorlar, en sonunda da zorla konuştururdum, anlat derdim. bitap düşüncede birdaha kimsenin senin üzerinde bu kadar hak sahibi olmasına izin verme derdim. unutmazdı biliyorum ama becerebilirmiydi bilmiyorum.
+ kimsin sen?
- ben gelecekte ki senim
+ dalga geçme, öyle şey mi olur?
- olur tabi oldu işte. hem ben sen değilsem sakladığın günlüğün yerini nasıl biliyor olurum?
+ biliyormusun?
- biliyorum tabi, salonda ki koltuğun kolun...
+ ohaa sen gerçekten benmişsin.
- benim tabi len, yoksa benden başka kim böyle riskli bir yeri kendine zula seçerdi, olum konuyu unuttuacaksın bak ne olursa olsun 2008 yılında sakın bu günlüğü yok etme sonra çok pişman oluyorsun.
+ sen bensen bunu çok iyi biliyor olman lazım biz pişman olmayız, durum neyi gerektirmişse öyle davranacağız ve o günlüğü yok etmek gerekiyorsa yok edeceğiz.
- Allah cezanı vermesin. ileride başıma ne geldiyse hep senin bu dik kafalığın yüzünden geldi!!
+ boş ver gel senle bir fifa yapalım.
- yapalım anasını satayım..
Yapacağımız hataları , hayal kırıklıklarını , alınacak yanlış kararların sonuçlarını ve kendisine katacağı mutsuzlukları anlatırdım ona , sonrada "koş çocuk özleyeceksin bugünleri , bunları bilerek daha hızlı koş ve gül" derdim . loto , toto sonuçları çoktan iliştirilmiştir zaten üzerine , ileride züğürt kalmasın yavrucak .