bu çocuk bütün bunları nasıl kaldıracak nasil dayanacak diye aglardim ben ya.
sonra elimle agzini burnunu filan kapatırdim, ama kiyamazdim yalan yok. ahhh
ne tatli seysin sen gel buraya der tavuk doner yedirirdim.
evet kucukken de tavuk doner yerdim ben, ama o zamanlar severek yerdim.
kendi çocukluğumsa eğer öldürüldüm ve bakardim nasıl bir pardox olurdu diye. Çünkü çocukken öldüysem büyüyemem ve büyük halim küçük halimi öldüremez. (bkz: ne oluyor lan burda)
önce bir saçlarını düzeltirdim. sonra anlatırdım birbir umudun,beklentilerin hep aşağlar da tutulması gerekliliğini. vereceğim öğütleri dinlemeyeceğini bildiğimi belirtir. sonra izlemeye koyulurdum özlemle,giderilmesi zor hasretle.
bak bana çocuk! biliyorum ki gülsende, mutlu görünsende aslında göründüğün gibi değilsin. mutlu bir gelecek düşlüyorsun geceleri hayaller kurarken, geceleri mutlu günleri hayal edip onlarla avunmaya çalışıyorsun bu küçük yaşında. parayla saadet olmaz diyor bazı insanlar, sende onlara inanıyorsun içten içe, ama benim yaşıma geldiğinde saadet denen şeye ulaşmak için para tek başına yetmesede işin büyük kısmını hallettiğini göreceksin. insanları seviyorsun, sadece ufak bir kısmının sevilmeyi haketmediğini düşünüyorsun biliyorum çocuk! ama emin ol durum senin düşündüğünün tam tersi. insanların büyük çoğunluğu sevilmeyi saygı gösterilmeyi haketmiyor, sadece ufak bir kısmı sevgi saygı ve fedarkarlığa değer vermeyi akıl edebilecek halde. çocuk artık ağlama güçlü olmaya başla ve insanlara değer vermeden önce karşındakinin bunu ne kadar hakettiğini iyi düşün. kalbinden önce kafanı kullanmayı öğren. hiçbir zaman pişman olmayacağın şekilde yaşamaya bak. ben bunları çok sonraları öğrendim çocuk sen şimdiden öğrenmeye bak, yoksa hayat canını yaka yaka öğretiyor...
ya da koyver gitsin ileride sasyısal loto diye bişey çıkacak ben sana 2013 yılına kadar olan tüm çekilişlerin sonuçları veriyorum. oradan vurduğunuz paralarla amerikada google diye bişey çıkacak ona yüklü miktarda yatırım yapın çoluğun çocuğun ihya olur şerefsizim.
diyip sonuçları verip postalardım. sigaramı yakıp bir kadeh kruvaze konyak koyup herşeyin değişmesini beklemeye başlardım.
buyume derdim kendime, bi taraftan buyumek isterdim aileme destek olmak icin. buyumek istemememin sebebi bu cok sevdigimiz! dunyamizin pek yasanabilir olmayisi.
hemen gider bi dizimi yere koyar eğilip sarılırdım ona. yanaklarından öperdim. 'hiç değişmemişsin lan hala utangaçsın hala sana sarılana sevene sadece bön bön bakıyorsun ve hala gülmüyorsun. sen çok değerlisin senin değerini hiç kimse şuan bilmiyor, 13 yıl sonra da bilmeyecekler üzecekler ama unutma gün gelecek ve gözlerinin içine bu sefer onlar bakamayacak. unutma sen çok değerlisin, yakışıklı değilsin ama akıllsın, dışarıdan çok saf görünüyorsun ama aklın çok iyi çalışıyor. sen en iyi olacaksın' derdim. o çocuk bu sefer bana sarılırdı. çünkü o hep bunları duymayı istemişti ama kimse ona söylememişti..