Önce bana bir bakmasını söyler ve büyümüş halinin özetini bir güzel geçerdim ona, eşşek değil ya anlar. daha sonra Ben çıkardım kapıdan. Yaşasın kereta.
ona salı pazarında hep gördüğü ama hiçbir zaman bana alın diye söyleyemediği renkli şekerlerden alırdım. onu hep dışlayan, onunla oyun oynamak istemeyen o çocukları umursamaması gerektiğini zaten ilerde çok da önemli insanlar olmayacaklarını söylerdim. biliyorum sen yaşıtlarından biraz farklı bir çocuksun ama en azından şu zamanlarında gerçekten bir çocuk gibi davran çünkü ileride kimseye çocukluk yapamayacaksın. daha hiçbir sevdiğin toprağa karışmadı ve sen çok güzel bir çocuksun hep böyle kal..
Yürekliydim, bugün olsa Yine mahallenin en güzel kızı aysele ilanı aşk ederdim. Benden Beş yaş büyük olsa da. Atlı karıncayı saklambaçı özledim nerdesin derdim.
Özür dilerdim. Aklıma çocukken yaptığım o olgun davranışlar, o kurduğum hayaller ve bunun gibi sayısız yaptığım şeyler gelince yürekten üzülüyorum. Kendimi sevmeyi bıraktım ben. Artık çok daha acımasızım kendime. Çünkü çocukluğumla aramda uçurumlar bile az kalır mesafe. Hayal kırıklığına uğraştığım için kendimi, mahcup olurdum. Hep izlerdim çocukluğumu, o zamanlar ki heyecanımı.
Seni seviyorum. Teşekkür ederim hep böyle temiz kaldığın için.
Tutardım elinden;
" hadi parka gidiyoruz, salıncaklar bizi bekliyor. Daha uçurtma yapıp, uçuracağız. Çok şey var yapacağımız çoook.
Hadi, acele edelim."
derdim.