makinist olmak, trenle hiç bilmediğim diyarlara gitmek. dedem ve anneannem sağolsun bir gün trendeki kondüktör amcalardan rica etmişlerdi de lokomotifte bir süre makinistle birlikte yolculuk yapmıştım. düdüğe falan ben basmıştım durağa gelince, ulan ne günlerdi ya.
hava harp okulunu kazanıp pilot olmak isterdim. çünkü babamın dediğine göre ben sert bi kızdım ve erkekler salak olduğu için evlenmiycektim babamın kızıydım. pilot olunca da babamlar bedava lokale gidicekti benim ailem oldukları için ve reno arabaları indirimli alıcaktım. (babamın aşıladıkları ben 6 yaşımdayken)
Hep bisikletti. Okuldan eve hep ailemin bana sürpriz yapıp bisiklet aldığını hayal ederek girerdim. Cok ağlamıştım bunun icin. Ama çocukluk hayalimi kendim gerçekleştirdim ve üniversiteye gelir gelmez aldım bisikletimi ikinci el de olsa dunyanın en güzel bisikleti benim icin. Demem o ki. Hayallerinizi kimseye bağlamayın. imkanınız varsa geçte olsa kendiniz gerçekleştirin.
Bir filmden cok etkilenmiştim sanırım aşırıcılardı ismi,minik insanlar vardı.Bende sadece benim bildiğim minik insanlarım olsaydı keşke onları koruyup besleseydim derdim.itiraf edeyim hala ne güzel olurdu diyorum.
kabasakalın safinazla evlendigini görmek , büyüyünce bir arabamın olması ve büyüyünce karşı komşumuz aysel teyzenin kızıyla evlenmek ama daha hiç biri olmadı beklemekteyim .
(bkz: içinde hiç böcek yaşamayan şehir)
çocukken çok korkardım böcekten. yaşım büyüdükçe korku tiksintiye dönüştü. hala da çok haz etmem kendilerinden.
babam emekli olana kadar biz devamlı tayin olduk. türkiye'nin pek çok bölgesinde kısa süreli de olsa yaşamışlığım vardır. istanbul'a tayinimiz çıktığında da yaşım epey küçüktü ve babama " istanbul'da hiç böcek yok değil mi?" diye sorduğumu hatırlıyorum. babam da yok demişti. bana küçük bir şaka yapmış.
ben nereden bileyim en büyük böcekler de burada yuvaları da !
hala daha içinde hiç böcek yaşamayan bir yer bulabilmiş değilim. bulursam oraya taşınacağım.
Üst düzey bir otomobil firmasında mühendis olacaktım. Araba modelleri falan çizecektim. Hatta daha sonra kendi araba fabrikamı kuracaktım. Logosu, ismi bile belliydi lan. Sabahtan akşama kadar araba modelleri çiziyordum ve saklıyordum hepsini. Hem de bildiğin her detayına kadar. iyice ustalaşmıştım.
Ama işte hayat çoğu zaman hayallerle paralel gitmiyor. Ben bambaşka bir şey oldum, araba modeli çizmeyi bıraktım. Ama o günlerden bana yadıgar model araba koleksiyonum kaldı.