- "sana ne" diye başlayan ve "saman ye" gibi saçma laflarla devam eden diyaglogda laf altında kalmamak,
- sınıfta soruyu ilk çözen olmak,
- bisiklet sürerken ön tekeri kaldırmak,
- bilek güreşinde herkesi yenmek,
- kaleci oyuncu olup gol atmak.
almanya'dan gelen çikolataları yemek
boyundan büyük kırmızı bisiklete sahip olmak
akşam ezan okunduktan sonra aşağıda oynamaya devam edebilmek
hastalandığında 'hayır anne yarın okula gitmem gerek' diye rest çekmek
okuma-yazmayı öğrendiğinde bildiğini göstermek için her yere adını yazmak
gibi çocukluğu değerli kılan anılardır.
-elleri bırakarak bisiklet sürmek
-maç yaparken eğer kaleciyseniz her topa uçmak
-saçları jöleleyip diken diken yapmak
-dayak yiyerek (bakın yiyerek diyorum saçma gelecek belki ama öyle) kızlara ''ahh çok acıyor'' demek..
-sınıf başkanı olmak
-kimsenin çözemediği matematik sorusunu çözmek
tüm yaşıtları dövebilecek kadar kuvvetli olmak. acaip bir karizması vardı. aslında büyüyünce de pek bir şey değişmiş değil. belki dövme biçimi değişiyor.
ateri sahibi olmak. ateri kasedi koleksiyonuna sahip olmak. (tey tey eski zamanlar, kasetliydi ateriler.)
peçete koleksiyonuna sahip olmak, almanya'da falan akraba varsa, onlardan çikolata yanında desenli peçete sipariş etmek.
okulda tenefüslerde, teneke kola içmek.
lcw marka, maymunlu eşofman takımına sahip olmak.
incecik bileğe, ışıklı mışıklı kocaman saat takmak.
ilkokul yıllarında uçlu kalem kullanmak.
...
saçları dikerek gezmek.
en çok miskete ve tasoya sahip olmak.
akıta akıta dondurma yemek.*
yolda giden ve bi ara duran kamyonların arkasına asılmak.
benim babam senin babanı döver havalarına girmek.
dolu anket defteri ve dersten istediği zaman çıkıp tuvalete izin almadan gidebilmek. bir rahatsızlığınız varsa ikincisi olabiliyor. birincisi olmadı maalesef. *
kızlara hava atacağım diye bisikletin önünü kaldırmak.
carlsberg kapağının olması.*
aynalı bilyenin olması.
bisikletine boynuz ve palet takmak.
benimle dans edermisin oynarken tekliflerin sana gelmesi.