bir gün seninle yazı tura oynamıştık, o parayı bile hatıra defterime yapıştırmıştım. Sonra ne oldu bilmiyorum o deftere. Ben hep senin aşırı sessiz olmana şaşırırdım, ama nedense en olmadık zamanda çok ilginç bir şey söylerdin. seni hep konuşturmaya çalışsamda, rahat bir şekilde sessizce kalabildiğim tek kişiydin. Solucanla beni korkutmak için peşimden koşmanı ama yere düşüp dizim sıyrıldığında yaramı üflemeni hiç Unutamam. Her gün oynamamıza rağmen, günün sonunda ayrılırken ayakkabılarımıza bakıp "bay" deyip kaçışımızı hiç Unutamam. Çok masum bir arkadaşlıktı. Aşk neydi ki? Ne olduğunu bilemeyecek kadar küçüktük. Çocukluk işte..
canım benim yaa, erkeklerin iyi insanlar olabileceğine ikna etmiştin beni. sonra en iyi arkadaşlarımdan oldun, ilk kez insan ve hayvan hakları üzerine seninle tartışmamızı hatırlıyorum. köydeydik, 6-7 yaşlarımızdaydık o yaşlara göre biraz ağır konular konuşuyorduk ama ginede hakkını verebiliyorduk bence. dut ağacından dut toplamak için sen beni kucağına almıştın. dengeni kaybetmiştin, düşürmüştün beni. o yüzden ertesi sabah- evet her sabah sekizde beni almaya geldiğini hatırlıyorum. - bana çiçekler toplamıştın gelirken. şimdi fark ettim, ben kadın erkek eşitliği kavgasını bile ilk kez seninle birlikte etmiştim. ablam kızlar güçsüz olduğu için erkekler onları korur demişti. bende hiçte bile kızlar çoook güçlüdür diye kızmıştım ona, arkamda durup bana destek olmuştun. hatırlıyor musun, evde şahmeran efsanesiyle alakalı belgesel izlemiştik. sonra her zaman yaptığımız gibi ormana yürüşüye gitmiştik. ben ölü yılan görünce korkmuştum. çünkü yılanların şahmeranı öldürdükleri için insanlara kızgın olduğunu düşünüyordum. normalde yılanlardan korktuğumdan değil, şahmeranı öldüren ırktan gelen biri olarak o yılanı incitmek istemediğimdendi bu korku. sende yol kenarından bulduğun sopayla onu yolun artasından alıp kenara atmıştın. geri ormanın ortasında, her yerden bir yılan çıkıp seni öldürebilir diye korkuttuğunu hatırlıyorum beni. sanırım seni kovalamıştım. her şeye rağmen en masum sevgimi sana karşı hissettim. şimdi bana aynı masum aşkla karşılık verebileceğini bilsem araya giren onca yıla rağmen bulurum seni. ama biliyorum ki insanlar değişir. en son 10 yaşımda seni bulmaya çalışmıştım. kuran kursunda olduğunu söylemişlerdi. sanırım o zaman anlamıştım seni bir daha görmek istemediğimi çünkü görürsem üzülecektim. kadınları erkeklerden aşağılık gören, insan bile saymayan o dine mensup insanlar tarafından beyninin yıkandığını düşünmüştüm. dinle alakalı ilk şüphelerimi duyduğum zamanlardı. o zamandan beri senin nerede olduğunu duysam uzak duruyorum oradan, çünkü çocukken hissettiğim saf sevginin kirlenmesini istemiyorum. her ne olduysan ol, üzülürüm belki senin için ama ilk aşkım, en masum sevgim olmana hiç üzülmem. iyi ki vardın, umarım hala iyi ki varsındır.