su içmek o tasasız günlerin çeşmesinden" der şair, Mehmet adında bir arkadaşım vardı. ilkokul 3 sınıfa gidiyorduk. ve sınıfın en iyisiydik..Öğle tatilinde yabani erik toplamak için bahçelere gitmiştik.. vakit geçmiş farkedememişiz. yabani erik toplarken önlüğüm parçalanmış, ceplerim yabani erik dolu derse girdik. Öğretmenimizin masasında iyi giyimli biri oturuyordu. Öğretmen ayaktaydı.. korka korka yerlerimize geçtik. Adam bizlere baktı bir şey söylemedi. Sonra matematik soruları sormaya başladı.. bütün soruları biz cevapladık..Adam, dersten kaçmışlar ama... Öğretmenimiz, en çalışkan iki öğrencimdir" demişti.. şimdi Mehmet iyi bir iş adamı oldu... tamircilikten... çünkü ailesi onu okutamadı.. biz mi, öğretmen olup sürünüyoruz
su içmek o tasasız günlerin çeşmesinden" der şair, Mehmet adında bir arkadaşım vardı. ilkokul 3 sınıfa gidiyorduk. ve sınıfın en iyisiydik..Öğle tatilinde yabani erik toplamak için bahçelere gitmiştik.. vakit geçmiş farkedememişiz. yabani erik toplarken önlüğüm parçalanmış, ceplerim yabani erik dolu derse girdik. Öğretmenimizin masasında iyi giyimli biri oturuyordu. Öğretmen ayaktaydı.. korka korka yerlerimize geçtik. Adam bizlere baktı bir şey söylemedi. Sonra matematik soruları sormaya başladı.. bütün soruları biz cevapladık..Adam, dersten kaçmışlar ama... Öğretmenimiz, en çalışkan iki öğrencimdir" demişti.. şimdi Mehmet iyi bir iş adamı oldu... tamircilikten... çünkü ailesi onu okutamadı.. biz mi, öğretmen olup sürünüyoruz
su içmek o tasasız günlerin çeşmesinden" der şair, Mehmet adında bir arkadaşım vardı. ilkokul 3 sınıfa gidiyorduk. ve sınıfın en iyisiydik..Öğle tatilinde yabani erik toplamak için bahçelere gitmiştik.. vakit geçmiş farkedememişiz. yabani erik toplarken önlüğüm parçalanmış, ceplerim yabani erik dolu derse girdik. Öğretmenimizin masasında iyi giyimli biri oturuyordu. Öğretmen ayaktaydı.. korka korka yerlerimize geçtik. Adam bizlere baktı bir şey söylemedi. Sonra matematik soruları sormaya başladı.. bütün soruları biz cevapladık..Adam, dersten kaçmışlar ama... Öğretmenimiz, en çalışkan iki öğrencimdir" demişti.. şimdi Mehmet iyi bir iş adamı oldu... tamircilikten... çünkü ailesi onu okutamadı.. biz mi, öğretmen olup sürünüyoruz
Anıldığında, isimlerini duyduğunda hatırlanacak olan kişilerdir. Ben küçüklüğümde arkadaş grubunda baskın kişi olmuşumdur. Benden baskın kişi varsa o da yaşça benden büyüktür demektir. Şuanlarda ergenlikten midir bilmem anılarım aklıma gelip duruyor. Özlediğim kişiler oluyor. Allah'a hamdolsun bizlere hayat bahşettiği ve yaşattığı sayılamayacak şey için. Hala görüştüklerim vardır. Sevmeden geçmesin hayat, ayrılık olsa da serde.
"olm şu yaz okulu bitsin geliyorum." diyendir. torpil, kızkaçıran yüzünden az kaçmadık mehmet amcadan. huysuz teyzelerin balkona top atardı, ihale hep bana patlardı. sigaraya aynı zamanda başlamışız. birbirimize bir sene sonra söyledik. küçükken aylık oynardık. şimdi tavla muhabbetimiz de pesteki itişmelerimiz bitmedi.
+Nazlı hanım cv alımını durdurun, son gelenleri bana mailleyin.
-tamam lufian bey hemen gönderiyorum.
---
yaklaşık otuz beş kırk cv vakit dar ama iş etiği hepsinin incelenmesi gerek. neyse şu şuradan şunun şöyle deneyimi şunun şusu bunun busu derken son kalan üç beş cv içinde ilkokul arkadaşım varmış ya la. hiçbir iletişim kanalı vs yoktu ama işe bak sevinsem mi uzulsem mi bilemedim. çok parlak kabarık cvsi yoktu ama fena da değildi. ama daha sağlam cv ler vardı. neyse elemek zorunda kaldım maalesef ama cv sini ona uygun başka yerlere iletmeyi de ihmal etmedim. şuan sevdiği güzel bir işi var. evlenmiş üstelik. bunları da şuan pazar yemeğini beraber yerken ona bakarak yazıyorum*
Meryem, furkan ve akif. Meryem görevlimizin kızıydı. Altı kardeşe sahipti. çok özenirdim meryeme. Yazları salçalı ekmek yerdik. Ali amca dağlardan adaçayı toplar, evine getirir ve bütün çocukları için demlerdi onu. Bina çocukları dahil. Meryem evlenmiş, yerini öğrenip bebeciklerini görmek isterim. Furkanla salıncakta saatlerce hiçbir şey konuşmadan sallanırdık. Furkan tıp okuyormuş. Çok zeki bir çocuktu zaten. Akif; aynı yaşta olmamıza rağmen boyu benim yarım kadardı. altı yaşlarında falandık. Sanki küçük kardeşimmiş gibi elinden tutup ona çikolata falan alırdım. Akif de öğretmen olacakmış. Ha bir de, muhabbet kuşumuzdu.
Çocuklukta yapmış olduğum tüm saçmalıklara ortak olan biricik kimsedir. Sonra ailecek şehir degistirdiler ama hala haberlerini alırım. Yakında evleniyormuş. Hayırlı ve mutlu olsundur.
aynı şehirde hatta bir tanesiyle aynı ülkede yaşamıyor olsam bile canlarım,ciğerlerim. ama onlar yüzünden büyüdüm hala arkadaş edinme sıkıntısı çekiyorum.mesafe olsa da ihtiyaç duyamıyorum çünkü yeni birine.
benim için, o ünivetsiteye tekrar hazırlanmaya girdiğim dönemde -ki psikolojinin berbat olduğu bir dönemdir- beni koyup giden çocukluk kankamızdır, kardeşimizdir. kendisi aradı az öne uzuuun zaman sonra. ben okurken o araba almış altına, ilginç tipte arkadaşları varmış, ne ala. birazdan görüşeceğiz ve ne denli uzaklaşmış birbirimizden görüp, nefret edeceğiz birbirimizden.
çocukken arkadaşlıklarımda bile, seçilmeyen kişiydim, ama aldım verdim de değil, arkadaş arası seçimler olurdu. Hangi akıla hizmet yapıyorduk bilmiyorum, iki üç kişi tarafından, seçilmeyince uykum gelmişti, ateşim çıkmıştı.
ortaokuldayken almanya'da yaşayan ama okumak için anne ve abisi ile türkiye'ye gelen bir arkadaşım vardı. bir yaz tatili bitiminde beni evine davet etti. sohbet, muhabbet devam ederken birden "aa sana ne göstereceğim?" diyerek yerinden fırladı ve çalışma masasının (üstü kitaplıklı olanlardan) en ücra köşesinden bir kucak çikolata çıkarttı. hepsini tek tek nereden, ne kadara aldığını anlattı saatlerce, tabi bu arada bende ikram etmesini bekliyorum. anlatması bitince "çok güzeller değil mi?" diyerek hepsini yerlerine kaldırdı. böylesini ve bunu o günden sonra hiç görmedim.
Yanına bir adamın gelip ahiretle ilgili sorular sorduğunu söyledikten birkac gün sonra trafik kazasında bizi bırakıp giden kişidir. Samanyolunda izlesem gülüp geçerdim oysa.