ilk okul çağlarında, anne insanına sorduğum ahiret sorularından biri:
-anne bişi sorcam.
+sor çocuum.
-aletlere * kim isim takmış?
+nası yane?
-ya hani mesela arabaya kim araba demiş? gemiye kim gemi demiş?
+.....................
- ayyash abi niye kaldırıyorsun o resmi?
+ öyle olması gerekiyor emrecim.
- niye öyle olması gerekiyor?
+ çünkü "x" ablan artık yok emrecim.
- gitti mi?
+ gitti emrecim.
- gelmicek mi?
+ cık.
- hiç mi?
+ hiç.
- üzülüyor musun?
+ üzülüyor tabi insan.
- çok mu?
+ evet emrecim.
- öpiyim mi?
+ yerim nan seni! öp tabi hıyar.
- amma*suyu var mı?
+ var lan keraneci var. yürü mutfağa.
- nareci* ne demek?
+ ee..hmm.. anlatırım bi ara yürü hadi yürü.
kardeşin istanbuldaki sel felaketinden etkilenerek sorduğu sorular zinciri.
-abla yağmuru allah yağdırıyor değil mi?
+evet canım.
-peki neden insanları öldürüyor, sevmiyor mu onları?
(bkz: mavi ekran)
aynı zamanda akraba olan karşı komşuların televizyonlarının bozulması ve akşam onlara gidilmesi sebebiyle, bizim evdeki televizyonun onlara götürülüp orda izlenmesi durumunda:
_ şimdi bu televizyonu izliyoruz ya bunun elektrik faturası bize mi gelecek yoksa size mi? *
kahkalarla gülmenize sebebiyet verecek zeka ürünü sorulardır. cevabı hiç bir zaman mümkün olmaz,mantıklı açıklama yapmak olanaksızdır.arkadaşımın 3 yaşındaki kuzeninden geliyor:
+kedi maması yesem kedi olur muyum abi?
-olmazsın canım.
+pekiii kedi benim yemeğimi yerse insan olur mu ?
-...................................!
- dekart tın iki yüzlülüğü ile aristotalesin bu tutumu beni gerçekten çok düşündürmüştür gerçekten.
peki sen bu felsefe akımının neresindesin. nihilist misin oportünist misin....
şaka, şaka. böyle çocuk mu olur. abi derim ben böyle çocuğa.