Çünkü geçmişleri yoktur, en büyük sebep budur.
Zaman geçip, yaş ilerledikçe, yaşadığımız duygusal yükler, irili ufaklı travmalar yüzünden daha zor mutlu oluruz.
aslında hep en asgariyi istedikleri içindir. evet, istedikleri şeyler onlar için çok büyük olabilir ama onu bulamazlarsa başka bir alternatif bulabilirler ve bu onlara yetebilir. ancak biz büyükler öyle değiliz, kafamız tam bir bilgi çöplüğüne dönmüş durumda. dışarı çıkıyoruz, tv izliyoruz, haber izliyoruz, reklam izliyoruz, metrolara, otobüslere biniyoruz, iş yerlerinde çalışıyoruz, trafiğe çıkıyoruz ve bu sırada bir gün içinde binlerce imge yağmuruna tutuluyor beyinlerimiz. belki biz imge yağmuruna tutulduğumuzun farkında değiliz ama beynimiz bunları sürekli alıyor. sırf bu yüzden bir şey düşündüğümüz zaman beyin tüm bu imgelemleri hatırlayıp gün yüzüne çıkartıyor ve kafamız karışıyor. doğal sonuç; mutsuzluk.
çocukların ise böyle değil. onların dünyaya bakış açıları farklı, dünyayı renkli bir yer olarak algılıyorlar. çünkü gerçeklerin farkında değiller. bu yüzden beyinleri tek yönlü bir şekilde çalışıyor ve istisnai durumlar hariç imge yağmuruna tutuldukları zaman bunları tek yönde işliyor; bunun adı eğlence. işte bu yüzden çocuklar mutlular.
uzatmak istemiyorum ama sizinle bir anı paylaşmak istiyorum. daha dün bir kız arkadaşla tunalı hilmi d&r'da dolaşıyoruz. filmlerin olduğu katta çocuklara ayrılmış bir kısım var. arkadaş çocuk bölümüne yöneldi ve orada baktık. o an ne fark ettim biliyormusunuz ? az önce o büyüklerin yerinde dolaşırken binlerce farklı türde eserlere rastladık. ama çocukların tek türde eserleri var. hepsi eğlence noktasında birleşiyor. işte çocuklar bu yüzden mutlu. bir çeşitlilik yok. tabi bilim felsefesinde bir laf vardır; "bıçak elimizi kesebilir diye hiç bıçak kullanmayacak değiliz" diye. bu kadar çeşitlilik hayatımıza girdi diye tamamen şikayet edecek değiliz, ama bütün bunlar yüzünden daha güçlü olmak zorunda olduğumuz bir zamanda yaşıyoruz ve günler geçtikçe gücümüze güç katmak zorundayız. kimi zaman bunu yapamıyoruz ama yinede mücadele etmek bir yerde gerekli oluyor. sonuca bağlarken şunu diyorum; biz büyükler bunlarla mücadele ederken mutsuzlaşabiliyoruz, çocuklarsa bu imgelemle mücadele etmiyor, edecek bir durumları yok çünkü. işte bu yüzden onlar daha mutlu.
bildiklerinin az olmasından kaynaklanır. cahil cesareti denen şey onlarda cahil mutluluğu olarak tezahür eder.
bir çocuğun bildiği şey sadece bilyelerle oynamak olduğu zamanlar,büyük bir bilye alamadığı zaman mutsuzlukla tanışır iki gün sonra ona iki bilye verdiğinizde ondan mutlusu olmaz.