-daha kemikleri tam olarak olgunlaşmamış,canı çok tatlı mini minnacık çocukların o tombul kol ve bacaklarını ısırarak,poposunu çimdikleyerek seven insanlar bu kapsama girer.
-çocuk ağlayınca "ben bir şey yapmadım ki,sadece sevdim" derler.
-sevgi anlayışları sadistçedir.
-tamamen kontrolsüz ve içgüdüseldir.
-onların çocuklarına aynısını yapsanız kıyametleri kopartırlar. **
Bu insanlar sevgi gösterme ayinlerine devam ederken çok tuhaf sesler çıakrıp hızlı hızlı hareketlerde bulunurlar. izleyenler için çok komik, sevilen madur çocuk için trajiktirler. "Yapma" "hoşlanmıyorum" dan anlamazlar. **
aynı şey kendisi yapılsa ne hissedeceğini düşünemeyen düşüncesiz insandır. kendisinin de karşısına bir gün ısırarak, çimdikleyerek, yalayarak seven bir insan çıktığında anlar işin iç yüzünü.
bebek seven kişi bebeği severken öyle bir hal alır ki zaten , normalde hiç beklenmedik ne kadar mimik varsa hepsi yüzünde, anlamı olmayan saçmasapan şirine sözcükler de dilindedir, e bunların arasına iki hoppidi sıkıştırmak çok da tuhaf olmasa gerek.
insan yavrusunun menzile girmesi ile birlikte içerde kabaran yamyamlık güdüsü aniden patlar ve dışa vurulmadan da dinmeyeceği için velet üzeride vuku bulur. olay budur...
aklı eren çocukların köşe bucak kaçtıkları, henüz yürüyemeyen ve konuşamayan bebeklerinse görünce ağladığı insanlardır. valla da biliyor bebekler bu tür insanları. o deil de hala beni cimcikleyerek seven akrabalarım var sözlük. bunalımlardayım.
annem o benim. öyle bi sever ki çocukları, çocuklar kendilerinden geçerler. daha 4-5 yaşlarındayken gittiğim kreş annemin çalıştığı yere yakın bir yerdi. öğle araları sırf çocuk sevgisi yüzünden yemek yemeğe gitmez kreşe gelirdi. daha adımını içeri ilk attığında onu gören ya da sesini duyan çocuklar çil yavrusu gibi dağılırlar, köşe bucak saklanırlardı. annem gidene kadar çoğu çıkmazdı yerinden. bi ben kalırdım ortada masumca annemin yanına giderdim. tabi annem onlar kaçana kadar birini yakalayıverirdi hemen başlardı mıncıklamaya sevmeye. çocuğu bağırta çağırta severdi. sonra bi başkasını yakalardı onu severdi. ötekini bıraktığında ise çocuk neye uğradığını bilemez üstü başı harap olmuş, gözler kaymış, saç baş dağılmış şekilde tuvalete kaçardı. sırf annemin bu huyu yüzünden çocukluğum çok sıkıntılı geçti.
çocukların şaşkın ve korku dolu bakışlarına rağmen kendini tutamayıp sevgisini coşmuş bir biçimde gösteren insandır. çocuklar bu yoğun sevgi gösterisinden harap bitap kurtulurlar *.