Elinde 2 tane şeker vardır ve sen ona 2sinden hangisini istediğini sorarsın. Diğerini seçmesine rağmen senin ağzına bakar ki sen hangisini beğenirsen ona göre kararını değiştirir.
kuzenim eski erkek arkadasimi sordu, öldü dedim, kalbime gömdüm dedim.
anane gibi mi öldü dedi.
nefes aliyor ama başkasına, bana değil dedim.
hep onlar zorlayıcı diyaloglara sürükleyecek değil.
kuzenim 6 yaşında.
üniversite yıllarında Muğla Dalaman havaalanında çalışmaya başladım. okul uzatmıştı, son senemdi, sezon açılmak üzereydi, sınavlara girdim, bu fırsatı kaçırmadım.
o yaz Muğla'da kaldım, şirkette de tarz serbestti, bildiğin bıyık bıraktım.
yaşım taş çatlasa 22.
bir gün off günüm, bira almaya gidiyorum, mahallede top oynayan çocuklar attıkları top bana doğru gelince amca topu atsana diye bağırdılar.
eve döndüğümde bıyıkları kestim.
bir daha bıyık bırakma cesaretini kazanmak 3 yılımı aldı.
çocuklarla girilen diyaloglar güzel mesajlar içerebilir.
Oğlumun bayramda beni nasıl yerin dibine soktuğunu anlatayım; önceki gün kendi kulaklarını çekiştirip duran oğluma kayinvalidem "yapma öyle kulakların öyle kalır bak!" Dedi. ( deme işte niye diyorsun çocuğa öyle şeyler) ertesi gün Eşimin dayısına bayramlaşmaya gittik. Ve bir aile de bayramlaşmaya geldi.
Birden oğlum bana döndü :
- Anne bak gördün mü? Çok yanlış yapmış. Kulakları öyle kalmış gördün mü?
+ (algilayamiyorum, tekrar ediyor aynı şeyleri) efendim oğlum ne olmuş?
- bak kulaklarına çok yanlış yapmış.
+ (aman Allah'ım ailenin oğlu kepçe kulaklı Hem de nasıl bir kepçe)
Oğlum hâlâ konuşuyor. Misafir çocuk kafasını öne eğdi, morali bozuldu ama çıtını çıkarmadı çocuğum. Oğlumu susturmaya çalışırken hane halkı konuya dahil oldu hepsi gülüyor. Oğlum küçük diye her söylediği onlara komik geliyor ancak misafir çocuğun kalbi çok kırıldı farkındayım. Kıpkırmızı oldum. Ailenin yüzüne bakamadım utancımdan.
hanım abla yanlış anlama ama kabahat de suç da sende.
sen çocuğa bilgisayarı, ve interneti bakıcılık yaptırırsan, sonra dizini dövsen de kâr etmez.
ki bunlar daha hiç bir şey değil, büyüyünce gör sen.
her gün oyun oynuyor mu ?
oyuna haftada kaç saatini harcıyor ?
sosyal (asosyal medyadan bahsetmiyorum) ilişkilerde nasıl ?
derslerdeki başarısı ve kişilik olarak kabiliyeti ne durumda ?
bilgisayar, telefon dışında hobileri, eğleneceği ve eğlenmese de faydalı, onu geliştirecek faaliyet ve işleri var mı, buluyor, yapıyor mu ?
eğer bunlar olumsuzsa, bilgisayarı önüne vererek iyilik değil kötülük ediyorsun. ona bağımlı olmasına göz göre göre izin veriyorsun. hem de zararlarını yaşadığın halde.
Oğlumla baba evine geldik. Bu gece eve dev bir hamamböceği girdi ve annem onu elektrikli süpürge ile çekti. Dakikalarca supurgeyi calistirdik ancak böcek sapasağlam duruyordu. Supurgenin atık haznesini alıp kapının önünde böceği öldürdüler. O sırada oğlum :
- hah hah hah! Yendik onu anneanne yendik! Başardık! Biz kazandık!
+ evet oğlum biz kazandık!
Yatağını bana veren 6 yaşındaki yeğenime çekyatta ben yatarım dedim, sen çekyatta yatma orası rahatsız dedi, e sen niye yatıyorsun deyince olsun ben zaten çocuğum dedi. Pamuğum ya.
Bayram sabahı kapı çalar, minik komşumuz bayramlaşmaya gelmiştir.
Süleyman: iyi bayramlar.
Annem: iyi bayramlar canım, bekle sana çikolata getireyim.
Süleyman: hayır hayır gel.
Bu arada anneme elini uzatır ve avcuna çikolata bırakır.
Annem hayatında ilk defa bayramlaşmaya gelen bir çocuktan bayram çikolatası aldı. Bu çocuk her seferinde bizi şaşırtmayı başarıyor.
Çikolataya hâlâ kimse dokunmadı, yemeye kıyamadık öylece duruyor.
kızım 2,5 - 3 yaşlarındaydı. lavaboda birlikte dişlerimizi fırçalıyorduk.
ben biraz ağırdan almış olacağım ki, kızım telaşla bana uyarıda bulundu:
"baba, haydi, acele edelim. yoksa dişlerimiz çürüyecek!"
Gece 3'te uyanma girişiminde bulunan oğlumla aramızda geçen bir diyalog :
- kaykalım anne yaa bir şeyler izleyelim.
+ saat gecenin 3'ü oğlum bu saatte bir şey izleyemeyiz. (Perdeyi çekerek gokyuzunu gosteririm)
+ karanlık gördün mü?
- koykuyorum karanlıktan.
+ Gece işte anneciğim uyumalıyız.
- uyumaktan da koykuyorum.