bilgisayar ama iyi bir bilgisayar.
vaat edilenden tam 5 yil sonra bu yaz aldirdim. okullar acilana kadar sabahlara kadar hatta bi gun blok yapip 3 gun uyumadan oynadim. ne oynadim;
borderlands2
half life 2
assasins creed serisi....
bunlar yakin cevremin oynayip bitirdigi benim oynayamadigim oyunlardi ama artik bir canavarim var ve bu canavarin icinde korsan oyun yok.
bisikletim olsun çok isterdim mesela. bisikleti olan abilere özenirdim. dedem almıştı ilk bisikletimi, işte o zaman hayattan başka hicbir şey istemiyordum dünyadaki en mutlu çocuk benmişim gibi.
simdi ise çocuklar benim bisikletime özeniyor, tuhaf bir döngü demek ki.
Atari ve bilgisayar.
Arkadaşlarımın vardı. Benim yoktu. Sonra bana da aldı babam bende bokunu çıkardım. 7 - 8 yaşlarımdan beri bilgisayar bağımlısıyım.
diğer çocukları döverek onların oyuncaklarını alıp oynayan bir çocuk vardı mahallede. en çok ona özenirdim ben. bu sayede her şeye tek tek özeneceğime, bir seferde her şeye özenmiş oluyordum. buna ekonomik özenti kuramı adını verdim şu an itibariyle.
Babaya özenmek gibi... Öyle özenmektir ki, "kahve içme bıyığın çıkar." dediklerinde babaya benzemek adına gizli gizli kahve içmek, "kafanı arabanın camından çıkarma saçların uçar kel kalırsın" dediklerinde "kel olursam babama daha çok benzerim" diyerek kafayı camdan çıkarmak şeklinde vuku bulur.